Mersin balığı olarak bilinen ve yaklaşık 200 milyon yıl öncesine dayanan bu nadir balık türü, son zamanlarda Ordu’da su altı fotoğrafçısı Hakan Güney tarafından kendi doğal ortamında görüntülendi. Balığın yumurtalarının yaban mersini meyvelerine benzemesi nedeniyle bu ismi aldığı belirtiliyor. Türün biyoçeşitlilik açısından büyük önem taşıdığı ve dünya genelinde sadece 5 türünün bilindiği ifade ediliyor. Ancak bu türlerden 2’sinin neslinin tükendiği kaydediliyor.

Mersin balığı, genellikle 1.5 ila 2.5 metre arasında büyüklüğe sahip olurken, görüntülenen yavru balık yaklaşık 30 santimetre uzunluğundaydı. Balık, Karadeniz’in belirli bölgelerinde, özellikle Sinop, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize gibi yerlerde sıklıkla görülebiliyor. Bu bölgeler, tatlı su kaynaklarına ve dere ağızlarına olan bağlantılarıyla Mersin balığının üreme alanları olarak biliniyor.

Su altı fotoğrafçısı Hakan Güney, Mersin balığını görüntülemek için dalış yaptıkları sırada karşılaştıklarını ve balığın kendileriyle bir süre oynayıp poz verdiğini belirtiyor. Bu nadir deneyimin, su altı florasının ve faunasının zenginliğini göstermesi açısından önemli olduğunu vurguluyor.

Güney ayrıca, üniversitelerin su altı bilimleri fakülteleri tarafından Mersin balığının neslinin tükenmemesi için çeşitli koruma çalışmaları yapıldığını ve yavrularının bölgeye bırakılarak çoğalmalarının sağlandığını aktarıyor. Bu tür çabaların, Mersin balığı gibi nadir ve önemli canlıların korunmasında kritik bir rol oynadığı belirtiliyor.

Sonuç olarak, Mersin balığının nadirliği ve biyoçeşitlilik açısından taşıdığı önem, hem bilim insanlarını hem de su altı fotoğrafçılarını bu türlerin korunması ve bilinirliğinin artırılması konusunda teşvik etmektedir.