Yalan Söylemeyin ve Birbirinizi Yalana İtmeyin
Evlilik hayatında en değerli şey güven duygusudur. Güven de ancak dürüst olunarak sağlanabilir. Evliliğe niyet eden çiftler daha söz, nişan safhasından itibaren birbirlerine yalan söylememeli ve birbirlerini yalan söylemek zorunda bırakmamalıdırlar.
Evlilikte yalan varsa iki sebebi vardır: Birincisi, taraflardan biri bunu çocukluğundan beri alışkanlık etmiştir. Ya aile baskısı ile büyümüştür veya ailede çok yalan söyleniyordun Bu durumda kişi yalan söylemeyi bir hata olarak bile görmez. Böyle biri dürüstlüğe çok değer veren biri ile evlenirse ikisinin de işi zordur. Dürüst olan taraf sürekli incinir, kendini güvende hissetmez. İki taraf da yalan söyleme alışkanlığı edinmişlerse birbirlerini idare etmeleri daha kolay olur. Tabii, evlilikleri pek sağlam olmaz. Dinimiz yalanı yasaklamış, dürüstlüğe çok değer vermiştir. Peygamberimiz: “Mümin yalan söylemez.” buyuruyor. Yalan alışkanlığı olanların bundan acilen kurtulmaları lâzımdır.
Bazılarının hayatına da yalan evlendikten sonra girer. Evlilikte psikolojik baskı varsa yalan kurtuluş reçetesi gibi görünebilir. Kocasının ona yalan söylediğinden şikâyetçi olan bir hanıma, “Kocanızın işlerine ve gittiği geldiği yerlere karışır mısınız?” diye sordum. “Tabii ki. Görüşmesini istemediğim arkadaşları var.” dedi. Böyle olunca ne oluyor? Kocası arkadaşı ile görüşse evde tatsızlık olmasın diye bir şeyler uydurmak zorunda kalıyor. Bazı hanımlar erkeğin kendi ailesi ile görüşmesini istemiyorlar. Erkek onlarla gizli görüşüyor ve karısına da onun kızmayacağım düşündüğü bir yalan atıveriyor. Bu yalanın vebali hem kadına hem erkeğe yazılır bence. Kadın buna sebep olduğu için. Erkek de Allah’tan çok karısından korktuğu için.
Şu dünyada yalan kimseyi kurtarmış değildir. Bir şekilde kişinin ayağına dolanır, kişi yakalanır, güven duygusu yerle bir olur. Yalan söyleyen, hele ki erkekse çok çabuk yakalanır. Erkek beyni detaycı yaratılmadığı için yalan söylerken veya gizli iş yaparken detayları hesap edemez, bu yüzden de yakalanır.
Erkek de karısı üzerinde onu yalana sevk edecek baskı kurmamalıdır. Bilhassa karısının ev işi ve çocuk yetiştirmek gibi işlerine müdahale etmemelidir. Meselâ erkek karısına çocuğu her gün banyo yaptırmasını istiyor, bu kadının zoruna gidiyor ve çocuğu yıkamasa da yıkadım diyor. (Tabii bu arada çocuk da yalana alışıyor.] Veya çocuk arkadaşları ile oynarken kavga ediyor kafasına bir oyuncak yiyor, alnı morarıyor, kadın korkusundan kocasına çocuk düştü diyor.
Yalan söylememek her doğruyu söylemek demek değildir. Gerekli olduğu kadar konuşmaktır. Doğruyu söy¬leyeyim, diye, söylenmesi gerekmeyen şeyleri de söylemeye gerek yok.
Evlilikte eşlerin birbirine hoşgörülü olması çok önemlidir. Hoşgörü olmayınca birbirleri üzerinde baskı kurduklarında yalan ortaya çıkacaktır. Yalan, aile hayatına girdiğinde eşler birbirlerine hep kuşku ile bakacaktır. Kuşku olunca muhabbetten söz etmek biraz zordur.