Yaşadığımız başarısız hain darbe girişiminin ardından gelişen olaylara baktığımızda, çıkarılacak çok önemli dersler olduğunu görürüz. En önemli ders de artık, millet iradesine darbe yapmanın eskisi kadar kolay olmadığıdır. Halkımız bilinçlenmiş, toplumsal sağduyu yeteri kadar olgunlaşmış ve tüm olumsuz şartlara rağmen, kahraman ecdadının genlerini taşıyan gençlerimizin, dünya gerçeklerini okuyabildiği ve gerektiğinde her türlü fedakarlığı yapabileceği görülmüştür. Böyle bir kültürel ve sosyal yapıya sahip Türk Halkına, dışarıdan güdümlü uygulanabilecek operasyonlar her zaman akim kalacaktır.
Çıkarılacak önemli dersler var demiştim. Zaman zaman, sosyal medyanın veya dışarıdan gelen emperyalist düşünce akımlarının, gençlerimizin ahlaki ve milli değerlerini yok ettiğini ben de çok eleştirdim. Hala da eleştiriyorum. Ama yaşadığımız alçak darbe teşebbüsü sonrası, gençlerimizin gösterdiği tepkiyi ve fedakarlığı görünce, durumun öyle eleştirdiğim kadar da vahim olmadığını anladım. Örnek mi ? Daha darbe girişimini ikinci günü, protesto yürüyüşü yapan gençlerin en önlerinde, Amerikan Rap şarkıcısı kıyafetli 2 – 3 tane gencin, ellerinde kocaman Türk Bayraklarıyla “Ya Allah Bismillah Allahu Ekber..!” diye bağırarak, sanki savaşa gider gibi yürümeleri… Şimdi bu manzarayı siz görseydiniz ne derdiniz ?
Bir başka ders de düşmanın asla uyumadığı, her fırsatı İslam Alemi aleyhine kullanmaktan çekinmedikleri… Hep birlikte gördük.. Darbe girişiminin hemen ardından bir kısım dış basın ve politikacı yarım ağızla darbeyi kınadılar.. Kınadılar ama, “ama”lı, “fakat”lı cümlelerle.. Daha sonra da dillerinin altındaki baklaları çıkarmaya başladılar. Şimdilerde ise açıktan açığa darbecileri korumaya kollamaya yönelik açıklamalar yapıyorlar. Anlıyorsunuz ki, darbeyi desteklemişler, başarılı olamayınca da kendi adamlarını koruma derdine düşmüşler. Öyleyse neymiş..? Doğru yolda gidiyormuşuz… Ama en acısı da nedir biliyor musunuz..? Ülkemizde de darbeciler lehinde açıklamalarda bulunanlar oluyor. Üstelik darbe başarılı olsa, en fazla zarar görecek olan kişi ve kesimlerden geliyor bu açıklamalar…
Her zaman, birilik ve beraberliğin ne kadar önemli bir güç olduğu yazılır çizilir.. Gördük ki, toplumun her kesimi bir ve beraber olduğunda, önünde ne tank durabiliyor ne top.. Adeta yedi düvel bir araya gelip darbeye destek verdi ama sokağa çıkan halk, 4 saatte darbeyi, darbecilerin başına geçiriverdi. Bu sadece ülkemizde böyle.. Bir de şunu düşünün.. Türk ve İslam Dünyası kısır çekişmeleri bırakıp bir araya gelse, karşısında hangi güç durabilir ? Yıllardır Türk ve İslam Dünyasını niçin rahat bırakmadıklarını şimdi çok daha iyi anlıyoruz öyle değil mi ?
Lider, güçlü ve arkasında büyük bir halk desteği olursa başaramayacağımız hiç bir şey yoktur. İhtiyacımız olan sadece birlik ve beraberliktir. Siyasi çekişmeler elbette olacaktır. Ama konu memleketimizin çıkarları olunca siyasi çekişmeleri bir kenara bırakıp hemen birleşmeliyiz. Şimdi olduğu gibi… İşte o zaman önümüzde kimseler duramaz. Bizi eleştiren dış güçler her zaman olacaktır… Olsun.. Ne demiş atalarımız.. “İt ürür, kervan yürür…”