Bazen öyle olaylar yaşanıyor ki hislerinizi anlatacak kelime bulamıyorsunuz. Dağarcığınızdaki en etkili kelime, bildiğiniz en galiz küfür bile yetersiz kalıyor. Tıpkı Gaziantep’te yaşanan olay karşısında olduğu gibi… Çoğu çocuk 54 canımızı kaybettik. Ne için ? Gerçekten de cevaplanması zor bir soru değil mi ? Sadece kına gecesi için toplanmış, çoğu kadın ve çocuk 54 masum yaşamını yitiriyor, 60’tan fazla kişi de yaralı… Ne için, hangi amaç uğruna böyle bir vahşet yapılabilir ? Masum insanları katlederek elde edilecek başarıdan hangi hastalıklı ruh veya ruhlar keyif alabilir. “Allah belanızı versin !” diye haykırmak, küfürler etmek ne kadar etkili olur ?
Böyle bir vahşeti yapanların kahr-ı perişan olması için duaya bile gerek yok bence.. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de “….Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır…”(Maide-32) buyuran Yüce Rabbimiz elbette bu canilerin cezasını hakkıyla verecektir..
Saldırının İŞİD’li bir canlı bomba tarafından yapıldığı söyleniyor. Saldırıyı kimin yaptığının şu aşamada ne kadar önemi var bilmiyorum. Tek bildiğim, ölen hep biz oluyoruz, bizim halkımız oluyor. Suriye’de yaşanan son olaylar sonrasında oluşan tabloya haritadan şöyle bir baktığımızda, büyük bir kuşatma tehlikesi altında olduğumuzu çok net olarak görüyoruz. Ne yazık ki bu saldırıların arkası gelecek gibi.. Ülkemizi, bir iç savaş çıkararak bölmek için her yola baş vuruyorlar. Biliyorum başaramayacaklar… Başaramayacaklar ama çok canımız gidecek, çok acı çekeceğiz.
Artık bölge halkı oynanan oyunu gördü.. Saldırıları yapanların kim olduklarını ve niyetlerini çok net olarak biliyorlar. Adlarının İŞİD, PKK, FETÖ…vs filan olmasının hiç bir önemi yok. Çünkü hepsi aynı merkezden emir alan birer alçak taşeron örgüt.. Birer katiller sürüsü…
Peki bunu devletimizin yetkilileri bilmiyor mu ? Elbette biliyorlar.. O halde niye tedbir almıyorlar ? Tedbir almanın zorluğunu düşünüp soruyu insafsızca bulabilirsiniz. Hayır efendim, soru hiç de insafsız değil.. Tedbir almanın ne kadar zor olduğunun farkındayım ama oy verip iş başına getirdiklerimizden, demeç vermenin dışında etkili bir şeyler yapmalarını beklemek de hakkımızdır diye düşünüyorum. Bizim devletimiz, bu alçaklar sürüsüyle ve arkalarındaki güçlerle mücadele edip zafer kazanabilecek yetenekte ve güçtedir.
Bu aşamada bize düşen, provokasyonlara kapılmadan kenetlenmektir. Kürdüyle, Türküyle, Alevisiyle, Sünnisiyle….vs bir olursak karşımızda kimseler duramaz… Ama birbirimize düşersek, ne Kürt kalacak ortada ne Türk.. Aman dikkat diyorum.. İt itliğini….. yapmaktan geri durmuyor..