Artık kafanızı nereye çevirseniz yabancı dilde yazılmış bir tabela görüyorsunuz. Sadece büyük şehirlerde değil ilçelerde hatta köylerde de durum aynı.. Adam sanki Türkiye’de değil de İngiltere’de veya Amerika’da dükkan açmış…
Küçük bir dağ köyünden geçerken gözüme ilişti..Nereden baksanız on metrekare kadar bir köy bakkalı… Adam üşenmemiş bu küçücük köy bakkalına kocaman bir tabela asmış… Tabelada ne yazsa beğenirsiniz; “ROSE SUPER MARKET”… Evet aynen böyle…
Kardeşim, günde kaç tane İngiliz gelip de senin dükkanından alışveriş yapacak.. Nereden aklına esti de yabancı dilde bir isim seçme gereği duydun.. Velev ki bir İngiliz turist geldi köyünüze.. Senin bakkalın adı “GÜL BAKKALİYESİ” olsa ve adam da misal, ekmek almak istese, Türkçe bilmediği için alamayacak mı ? Peki adamla nasıl konuşacağını hiç düşündün mü ? Öyle ya, adam İngilizce konuşacak. Bu durumda senin de bülbül gibi İngilizce biliyor olman lazım…
Bunun yanında bir de Türkçe ismi yabancı dil havasında yazan kurnazlar var… Mesela “ELLE’YE”
Ne olduğunu anladınız mı ? Anlamadınız. Muhtemelen Fransızca bir kelime olduğunu düşündünüz. Değil işte… Adam kebapçı, demek istediği de “kaşıkla çatalla uğraşma, elinle ye” yani “ELLE YE” ..
İsim Türkçe ama tabelayı öyle bir şekilde yazmış ki Fransızca zannediyorsunuz. Adam tabelayı böyle yazınca zannediyor ki , vatandaş “Haaa demek ki bir Fransız gelmiş burada bir kebapçı açmış.. Malum Fransızlar bu kebap işini bizden çok çok iyi bilirler.. Hemen dalalım içeri, birkaç porsiyon yiyelim” deyip içeri hücum edecek..
Eziklikten mi kaynaklanıyor bu durum yoksa tabelayı yabancı dilde yazınca çok müşteri geleceğini mi zannediyor anlamıyorum.
Bulgaristan’ı boydan boya geçtim. İnanır mısınız sadece 3 tane Türkçe tabela gördüm. Birinde “Hoş geldiniz” yazıyor, diğerleri de “Satılık Türk kaşarı” ve “ En iyi Türk kaşarı”.. Hadi diyelim bir o kadar da gözden kaçırdığım olsun.. Bulgaristan’da yaşayanların yaklaşık %10’u Türk olmasına ve Türkçe konuşmasına rağmen durum böyle… Ama bizim ülkemize baktığımızda sanki nüfusun % 80’i İngilizce konuşuyormuş gibi bir görüntü ortaya çıkıyor.
Yabancı firmaların Türkiye temsilciliklerini anlıyorum ama onların da durumu trajikomik. Şimdi yaşanmış bir olayı anlatacağım çok güleceksiniz..
Firma ismi vermeyeceğim ama siz anlayacaksınız. İki arkadaşım bir pizzacıya giriyorlar. Firma İtalyan firması ama Türkiye’de tabii.. İçerisi İtalyan tarzı dekore edilmiş. Kıyafetler, saç şekilleri vs..Yani kendinizi gerçekten İtalya’da hissediyorsunuz.. Arkadaş komik biri.. İçeri girer girmez İtalyanca konuşmaya başlıyor.. Çalışanlar şaşkın çünkü kimse İtalyanca bilmiyor… Şaşkınlıkla şefi çağırıyorlar, o da bilmiyor.. Patron geliyor o da çıkamıyor işin içinden.. Arkadaş bastırdıkça bastırıyor İtalyanca… Sonunda patron şefe isyan ediyor… “Kardeşim koskoca İtalyan restoranında İtalyanca bilen bir kişi olmaz mı !!”
Siz ne düşünürsünüz bilmem ama bu durum benim gözümde kültürümüze yapılan bir terör saldırısıdır. Umarım yetkililer yaşadığımız bu tabela terörüne çok geç olmadan “dur” derler. Girişimcilerimizin de firmalarına Türkçe isim vermeleri çok yerinde olacaktır.