Bir ruh hastası çıkmıştı hani… Otobüste sadece şort giydiği için bir kızcağıza tekme ile saldırmıştı… Akabinde tutuklandı, sonra serbest bırakıldı, sonra gene tutuklandı…
Olay duyulur duyulmaz ortalık kalkıp kopmuş, ağzı laf yapan kim varsa televizyonlara çıkıp veryansın etmiş, iş köpürtüldükçe köpürtülmüş, neredeyse gündemin ortasına gelip oturmuştu…
Herkes kendi meşrebine göre birilerini suçlamıştı..
Bu olayın ardında başka bir şeyler olabileceğini düşündüm önceleri.. Öyle ya, geçtik daha önce yaşanan “kadına şiddet” olaylarını, insanın kanını donduracak vahşilikteki kadın cinayetleri bile bu kadar gündem oluşturmamıştı.
Ama olaydan sonraki zaman içerisinde yaşananlara baktığımda, bu olayın da daha önce yaşanan benzerleri gibi sıradan bir şiddet olayı olduğu kanaatine vardım.
Şimdi, böylesine sıradan bir olayın hangi sebeple bu kadar büyütüldüğünü anlamakta gerçekten zorlanıyorum.
Beni hemen kadına şiddeti küçümsemekle, kadın düşmanlığı yapmakla suçlamayın…
Bakın şimdi ;
Sadece Eylül ayında 35 kadınımız cinayete kurban gitti.. 44 kadınımız cinsel şiddete maruz kaldı…
Hangisi televizyonlarda bu kadar yer aldı ? Hangisinin katillerine veya saldırganlarına ne kadar ceza istendiği haberlerde yer aldı ?
Dikkatinizi çekerim, kadın sadece bir tekme yedi diye gündem oluyor günlerce konuşuluyor…
Yetmiyor, çıkıyor koskoca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız, “Kadına şiddet her ne sebeple olursa olsun kabul edilemez. Bakanlık olarak olayın takipçisi olacağız” diye demeç bile veriyor ama diğer cinsel tacize uğrayanlar veya cinayete kurban gidenler için kimse seferber olmuyor. İki gün konuşulup unutuluyor.
Yakın zamanda yaşadığımız ama ertesi gün unuttuğumuz vahşi cinayetleri burada tekrar yazıp sizi üzmek istemiyorum.
Ama unutmayalım… O öldürülen kadınlar, o cinsel tacize uğrayan kadınlar bizim kadınlarımız, bizim kızlarımız… Üstelik çoğu çocuk sahibi.. Kadın ölüyor ama iş orada da bitmiyor… Anne acısı, evlat acısı geride kalanları yıllarca yakıp kavuruyor. Allah aşkına söyleyin, dayanılır acı mıdır evlat acısı, anne acısı ?
Kadına şiddetle mücadele öyle üç beş feminist kadın derneğine bırakılamayacak kadar ciddi bir konudur… Kadına şiddetle mücadele kesinlikle devlet politikası olmalı, bu konuda ciddi önlemler alınmalıdır. Kadın toplumun temelidir.
Devamlı olarak şiddete, tacize maruz kalmış, cahil bırakılmış, kendine güven duygusu gelişmemiş ezik kadınlardan oluşan bir toplumun gelişmesi hayal bile edilemez.
Kadınlarımızın dağlar gibi problemleri çözüm beklerken işi gücü bıraktık bir ruh hastasının attığı tekmeyi konuşuyoruz günlerce…
Ne tekmeymiş be arkadaş