Dünyanın iç ısısının nereden geldiği sorusunu yanıtlamayı daha sonraya bıraksak bile, yeryüzünün neden şimdi de bu sıcaklığa sahip olduğunu sormak mümkündür. Ne olursa olsun, eğer dünya 4,6 milyar yaşında ise, neden çok uzun süreler önce soğumamıştır?
Termodinamik yasaları gereğince, ısının her zaman yüksek
sıcaklıktaki bölgeden alçak sıcaklıktaki bölgeye doğru akması gerekir. Bu nedenle dünyanın sıcak merkezinden serin yüzeyine ya da dış uzaya ısı akmalıdır.
Elbette ki, yeryüzü güneşten ısı alır ve bu da dünyanın yüzeyinden oluşan ısı kaybını dengeler. Ancak güneşin verdiği ısı da eklendiğinde yeryüzünün kabuğundaki sıcaklık ortalama 14°C’- dir. Ve bu, merkezin 5000°C sıcaklığı ile kıyaslanırsa ortada ne kalır? Isı, dünyanın süper sıcaklıktaki merkezinden dışarı tüm gezegenin yüzeyinde aynı sıcaklık oluşana değin akmalıdır. Dünyanın kayalık yüzeyi iyi bir ısı yalıtkanı olmasına karşın, gene de ısı dışarı ağır ağır akar ve bu yeryüzünün içini soğutma işlemini büyük ölçüde geciktirir. Belli ki, 4,6 milyar yıllık süre yeryüzünün soğuması için uzun bir zamandır. Ama, gene de dünya sıcak bir gökcismi olarak kalmıştır. Neden böyle olmuştur?
Bu durum termodinamik yasalarının yanlışlığı nedeniyle gerçekleşmiş olabilir. Oysa, bilim adamları böyle bir durumun gerçekleştiğini varsaymanın en son sığınılacak çare olduğunu düşünmektedir. Öncelikle onlar dünyada hesaba katılmamış bir enerji
kaynağı bulunabileceğini düşünmeyi yeğlediler ve sonunda düşündükleri doğru çıktı.
Radyoaktivite keşfedildikten sonra Bayan Curie’nin eşi olan Fransız kimyacısı Pierre Curie (1895-1906) radyoaktif atomlar ayrışırken ortaya enerji çıkardıklarını sezinledi. 1901 yılında Pierre Curie bu enerjiyi ilk kez ölçümledi ve temel olarak bir radyoaktif madde atomu ayrışırken bir molekül benzinin yanışından ya da bir molekül TNT’nin patlayışından daha çok enerji çıkardığını buldu. Böylece bilim adamlarının o döneme dek varlığından hiç kuşkulanmadığı yeni ve güçlü bir enerji şekli olan nükleer enerji keşfedilmiş oluyordu.
Radyoaktif maddeler bu enerjiyi öyle ağır ağır verirler ki, olayların normal gidişi kesinlikle dikkati çekmez. Ama, bu maddeler olayı inanılmayacak denli uzun sürede devam ettirirler. Yeryüzünün var olduğu 4,6 milyar yıl boyunca sahip olduğu özgün uranyum içeriğinin yalnızca yarısı ve özgün toryum içeriğinin yalnızca beşte biri ayrışmıştır. Bu işlemler sırasında, dünyanın kayalık tabakalarında var olan uranyum ve toryum ısı oluşturmuş ve bunu yeryüzünün ısı toplamına ekleyerek onu soğumaktan alakoymuşlardır. Eğer herhangi bir şey, yeryüzünü ısıtmışsa bu ek etki daha milyarlarca yıl sürecektir. Bununla birlikte söz konusu etki giderek, ağır ağır azalacaktır.