Meclisteki yeni anayasa görüşmelerini izliyorsunuz değil mi ? Kavga dövüş gırla gidiyor. Teklife yapılan itirazlar da ne yazık ki mantıktan uzak… İktidarın “ak” dediğine “kara” deme sığlığı bir türlü aşılamıyor. Yapılan değişikliklerin ne getirip ne götüreceğini bıraktık, kim kimin burnunu kırdı, kim kimi nasıl ısırdı tartışmaları yapıyoruz. Oysa, ülkemizin geleceği ve bekası için son derece önemli olan anayasa değişikliği görüşmeleri böyle mi olmalıydı ?
Hemen söyleyeyim. Elbette muhalefetin bu teklife itiraz etmesine, tasarının yasalaşmaması için (hukuk çerçevesinde kalmak şartıyla) elinden ne geliyorsa yapmasına itiraz edecek değilim. Zaten seçmenin vekilinden beklediği de budur. Ama teklife yapılacak itirazların da tutarlı ve yapıcı olması gerekir. Muhalefet etmek akılla olur, fikirle olur.. Siz aklı, fikri bir kenara bırakıp yumrukla konuşmaya kalkarsanız bunun adı muhalefet etmek değil zorbalık olur.
Şimdi, değişiklik teklifine “Hayır” oyu veren 132 milletvekiline soruyorum… Allah aşkına, mevcut Anayasa’nın 9. Maddesindeki “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.” ibaresinin, “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. “ şeklinde değiştirilmesinin nesine itiraz ettiniz ? Mahkemelerin bağımsız olduğu kadar tarafsız da olmaları gerekmez mi ?
Diğer maddelerde de bunun gibi körü körüne yapılan itirazlara şahit oluyoruz. “Değişikliğe ne gerek vardı” diyorlar. İyi de bu kadar hızlı değişimlerin yaşandığı dünyada, değişimlerden etkilenmeden, değişimlere ayak uydurmadan varlığımızı sürdürmek nasıl mümkün olacak ? Öyleyse “değişikliği nasıl önleriz”e değil, “değişikliğin nasıl ve hangi konularda yapılacağına” odaklanmamız gerekiyor.
Meclisimizde yaşanan şu şiddeti mazur görebilecek bir kimse var mıdır bilemiyorum. Şiddetle şimdiye kadar kim, hangi sorunu çözmüş de siz çözeceksiniz ?
Ne yani, şimdi muhalefet milletvekilleri etten duvar örüp, oy kullanmayı “kahramanca” engelleyecek, iktidar da, “Tamam yaa, oy vermemiz engellendi, madem oy veremiyoruz o zaman tasarıyı geri çekelim bari” diyecek öyle mi ?
Aynı şekilde iktidar milletvekilleri, ellerine sopaları alıp muhalefeti sıra dayağına çekse, muhalefet korkup “evet” oyu verir mi ? Öyleyse neyin kavgası, neyin patırtısı bu ?
İster iktidar olsun ister muhalefet olsun her milletvekili, kendi seçmeninin çıkarlarını savunmak için oradadır. Bu savunma elbette kaba kuvvetle değil fikirlerle olacaktır.
Şu anki gidişat, çok çetin geçeceğine inandığım bir referandum süreci yaşayacağımızı gösteriyor. Bu aşamada hem iktidar hem muhalefet milletvekillerine naçizane önerim, cengaverliği bırakarak halkı ikna edecek argümanlar geliştirmeleridir.
Çevremiz ateş çemberine dönmüşken, içeride yaşanması muhtemel şiddet olaylarına tahammülümüz yoktur. Oy kaygısıyla bu yola başvuranların oy kaybedeceği de açıktır.