ÜSTNOVALARIN YARARLI YÖNLERİ VAR MIDIR?
Gökbilimciler üstnovaların dirimsel önemi olduğuna inanırlar: Onlar olmazsa biz burada, yeryüzünde bulunamaz ve dünyada yaşam var olamazdı. Aşağıdaki olasılıkları düşünelim: Evren oluştuğu sırada ortaya çıkan iki element, tüm elementlerin en basitleri olan hidrojen ve helyumdu. (Elbette ki, o sırada durumu gözlemleyecek kimse bulunmuyordu. Ancak bilim adamları kuşkusuz iki aşırı ucu da göz önüne alarak olasılıklar üzerinde tartışıyorlar. Sonuçta ayrıntılı bilgiler belirgin olarak ortaya konulamadı. Bu tartışmalar hakkında ilerde bilgi vereceğim.) İlk yıldızlar hidrojen ve helyumu içeriyordu. Oysa ki, yıldızların merkezindeki koşullar daha karmaşık yapıda atomların, sözgelişi; karbon, oksijen, azot, silisyum ve hatta daha da karmaşık olan demirin orada meydana gelmesi için uygundur. Bu karmaşık atomlar yıldızların merkezinde kalıyor ve yıldız kırmızı dev durumuna geçse bile bu tür elementler yıldızın merkezindeki yerlerini koruyorlardı.
Yalmzca üstnova patlamaları oluşunca karmaşık atomlar uzaya dağılıyor ve evrendeki gaz bulutlarına eklenerek buluttaki toz parçalarım oluşturuyordu. Böyle “kirli bulutlardan” yıldızların meydana gelmesiyle başlangıçtan itibaren karmaşık atomları olan ikinci kuşak yıldızlar da ortaya çıkmış oluyordu.
Güneşimiz böyle ikinci kuşaktan bir yıldızdır. Yeryüzündeki ve bedenimizdeki her atom (çok seyrek olarak geriye kalmış özgün hidrojen atomları dışında) bir zamanlar üstnova olarak patlamış bir yıldızın iç kesimlerinde yer almıştı. Üstnovalar olmasaydı, güneşimiz yalmzca hidrojen ve helyumdan oluşacak ve ortada ne dünya ne de onun üzerindeki yaşam şekilleri bulunacaktı.
Güneş sistemi, yaklaşık 4,6 milyar yıl önce bir yıldızın içinde serpilmiş ve üstnova patlamasıyla uzaya yayılmış olan karmaşık atomları içeren bir gaz ve toz bulutundan oluşmuştur. Oysa ki, bu bulut milyarlarca yıl önce daha var olmuş bulunabilirdi. Pekiyi,
neden bu bulut yoğunlaşıp güneş sistemi şeklini aldı?
Bu sorunun yanıtım bilemiyoruz. Ama, bir varsayım; güneş sisteminin oluştuğu yere yakın bir üstnovamn patlamış ve bulutlarım çevresine yakın uzay kesimlerine göndermiş bulunmasıdır. Bulut burada çekim gücüyle yoğunlaşmış ve iç kesimleri bir merkeze doğru çekilip büzülmüş olabilir. Ve bu da, merkezde daha büyük yoğunlaşmalar doğurabilir. Böylece güneş sistemi; güneşimiz ve dünya meydana gelmiş olabilir. Şu halde bir kez daha yineleyelim; üstnovalar olmasaydı biz burada olamazdık.
Dahası, biyolojik evrim de üstnovalara çok şey borçludur. Organizmalar kendi kendilerini kopya ederlerken bunu tam aynı olarak yapamazlar. Çünkü eğer öyle yapmış olsalar, ilkel yaşam şekilleri (basit bakteri benzeri organizmalar) kesinlikle değişmezlerdi. Böyle mükemmel olmayan kopyalarla iyi kötü bir kaza sonucu ve pek ağır ağır gelişmeler olur. Böylece, yaşam şekilleri daha da karmaşıklaşıp çevreye daha iyi uyum gösterirler.
Bu mükemmel olmayan kopyaların ortaya çıkışında bazı et
kenler rol oynamaktadır. Bunlardan en önemli ve kaçınılmaz olanı kozmik ışınlardır. (Bu ışınlar hakkında ilerde kısa da olsa söz edeceğim.) Kozmik ışınlar üstnova patlamalarıyla oluşturulur ve yeryüzündeki yaşam bakteryel aşamada bu patlamalar sayesinde evrimleşmiş olur.