Normalleşme başladı, uyarılar art arda geldi! Uzmanlar, maske ve sosyal mesafe kuralına dikkat çekti
Bugün başlayan kademeli normalleşmenin üçüncü etabıyla birlikte 15 aydır uygulamada olan birçok sınırlama kaldırılmış oldu. Türkiye pandemide yeni bir sürece girerken, Hindistan’da ortaya çıkan Delta mutasyonu ise hızla yayılarak büyük bir tehlike oluşturmaya devam ediyor. Bir yandan yasaklar kalkarken tehlikenin de devam ettiğine dikkat çeken uzmanlar da, maske ve mesafe kurallarından ödün verilmemesi gerektiği konusunda uyarıyor.
Salgınla mücadele kapsamında tüm Türkiye’de uygulanan kısıtlamalar bugünden itibaren İçişleri Bakanlığının yayımladığı genelge doğrultusunda kaldırıldı. Yasaklar neredeyse tamamen kalktı ancak uzmanlar da uyardı. Hürriyet’e konuşan uzmanlar, delta varyantına dikkat çekti, maske ve mesafede kuralını hatırlattı. İşte uzmanların bugün başlayacak normalleşme dönemi uyarıları; DELTA VARYANTINA DİKKAT ÇEKİLDİ Yasakların kalkmasıyla birlikte kişisel önlemlerin unutulmaması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. İftihar Köksal şunları söyledi: ”Tüm dünyada Delta varyantı alarmı varken, tam olarak özgürleştiğimizi söyleyemeyiz. Bu pandemide, özellikle aşılanmak ve iki doz aşının bir an önce yapılması Delta varyantı dahil, korunmada en önemli unsuru oluşturuyor. Ancak açık ortamda bile olsa iki kişi ya da daha kalabalık olunan durumlarda iki metre mesafe mutlaka korunmalı. Aşı olunsa da maske ve mesafeden asla taviz verilmemeli. Aşı olan bazı kişilerin ertesi günden başlayarak maske ve mesafe kuralına uyum sağlamakta güçlük çektiklerini görüyoruz. Bu doğru değil. Tam bağışıklık, iki doz aşıyı yaptıktan ancak iki hafta sonra oluşur. İkinci aşıların 4 haftaya indirilmesi koruyucu antikor oluşturmasını hızlandıracaktır. Yeterli antikor düzeyi olmuş olsa dahi, varyantların aşıdan kaçabileceğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Tüm dünyada vaka sayıları çok azalmadıkça asla özgür olamayız. Maske ve mesafeye 2022’ye kadar vazgeçmememiz gerekir.” ”AŞI VARYANTLARA KARŞI EN BÜYÜK SİLAH” Delta varyantına karşı en büyük silahın aşı olduğunu söyleyen ve aşının varyantlar üzerinde hala etkili olduğunu dikkat çeken Prof. Dr. İsmail Balık ise ekledi: ”Neredeyse tüm yasaklar kalkıyor ama şu anda tüm dünya Delta varyantı nedeniyle alarm durumuna geçti. Bir çok ülke bu nedenle tekrar kapanma tedbirleri almaya başladı. Çünkü Delta varyantı halen dolaşımda olan İngiliz varyantına göre yüzde 60 daha kolay bulaşıyor. Çocuk ve gençlerin hücrelerine daha kolay yapışıyor. Aşılama oranı yüksek olan İsrail, İngiltere, Portekiz gib ülkelerde bile özellikle aşısız olan genç yaş grubunda Deltanın hızlı biçimde yayıldığını ve bir dalgaya sebep olduğunu görüyoruz. Eğer tedbirsiz davranmaya devam edersek, en geç sonbaharda bizde de bu varyanta bağlı bir dalga görme riski oluşacak. Bu nedenle elimizde iki önemli silah olan maske ve mesafenin değerini bilelim. Aşılama hızının son sürat devam ettirilmesi ve özellikle çift doz aşı oranımızın hızlı biçimde arttırılması gerekiyor. Bunun için vatandaşların, özelikle de genç popülasyonun bir an önce aşılarını yaptırmaları şart. Yapılan araştırmalar Sinovac, BioNTech ve Sputnik aşılarının çift dozunun Deltaya karşı koruma etkinliğini devam ettirdiği yönünde. Yani aşılar hala etkili, aşı kararsızları aşılarını hemen olsun. İki doz aşılanmanın oranı yüzde 70’i aşana kadar da mutlaka bireysel tedbirlere uymalıyız. Hükümet ne kadar tedbirleri kaldırsa da salgın bitmiş değil. ”MASKE VE MESAFEDE KURALLARINDAN TAVİZ VERİLMEMELİ Varyantların bulaşma hızının oldukça yüksek olduğunu söyleyen Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz da iki önemli kural olan maske ve sosyal mesafeye dikkat edilmesi gerektiğini aktardı: ”Delta varyantının hızlı bulaşma özelliği düşünüldüğünde uykularım kaçıyor. Halkımız tedbirleri bırakırsa 4. dalga ağustos-eylül aylarında olacak diye korkuyorum. Aralık 2020’den itibaren önce Hindistan’da sonra İngiltere’de yayılmaya başlayan Delta varyantının en önemli özelliği, şimdiye kadar görülen varyantlar içinde en hızlı bulaşma özelliğine sahip olması. Bu nedenle 5-12 yaşlarındaki çocuklar ve 18-24 yaşlarındaki gençlerde 5 kat daha fazla enfeksiyon saptandı. Birçok Avrupa ülkesinden sonra bizim ülkemizde de saptanan bu varyantın yayılmasının engellenmesi çok önemli. Hastalığa karşı aşı ile en etkili koruma 2. dozdan iki hafta sonra başlıyor, bu nedenle ilk dozdan sonra maske ve mesafe gibi kişisel korunma yöntemlerinden kesinlikle taviz verilmemeli. Aşı sadece kendi sağlığımız için değil, aynı zamanda pandemi ile savaş için toplumsal bir sorumluluğumuzdur.” ”DÖRDÜNCÜ DALGADAN KORUNMAK ELİMİZDE” Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü’nün kısıtlamanın kaldırılmasıyla ilgili değerlendirmesi ise şu şekilde: Hepimizin normalleşmeye ihtiyacı var. Süreç çok uzadı ve bunaldık. Ne var ki Delta varyantıyla ilgili dünyadaki gelişmeler endişe verici. Daha kısa zamanda ve daha kolay bulaşıp hızla yayıldığı bildirilen bu varyant giderek daha çok ülkede görülmeye başladı ve pek çok ülkede diğer virüslerin yerini alıyor. Delta varyantının yaygın rastlandığı ülkelerde vaka sayıları yeniden ve hızlı bir şekilde katlanarak artmaya başladı. Bu ülkeler normalleşmeyle ilgili atacakları adımları durdurma veya geriye dönüş yönünde kararlar almaya başladılar. Bazı ülkeler bu ülkelerle sınırlarını kapatıyor, uçuşları yasaklıyor. Bu riski görmezden gelemeyiz. Özellikle tatil, bayram ve turizm sezonu ile birlikte insan hareketliliğindeki artış, ülkemizde de görülmeye başlanan Delta virüsü ile bir dördüncü dalga olasılığını akla getiriyor. Hiçbirimiz bunu istemeyiz. Tekrar kısıtlamaların, yasakların geri gelmesini kimse istemez. ”BEKLEMEDEN AŞIMIZI OLALIM”1 Temmuz’dan itibaren artık yasaklar, kısıtlamalar yok. Bu nedenle dördüncü dalgadan ve Delta varyantından kendimizi korumak bize düşüyor. Öncelikle, hemen her işi bırakıp daha fazla beklemeden aşımızı olmalıyız. İkinci dozumuzu da zamanı gelince hemen yaptırmalıyız. Sağlık çalışanları, 65 yaş üzeri ve bağışıklığı baskılanmış kişilere 3. doz (hatırlatma dozu) yapılmalı. Kalabalıklardan ve kapalı alanlardan olabildiğince uzak durmalıyız. İnsanlarla mesafemizi korumalıyız. Kapalı alanlarda, diğer kişilerle iki metrelik mesafemizi koruyamayacağımız açık alanlarda maskelerimizi takmalıyız. Bu önerilere uyduğumuz takdirde ve aşılamayı da hız kesmeden yapabilirsek, kötü senaryonun gerçekleşmeyeceğini umuyorum.”