Soğuk havaların gelmesiyle birlikte grip vakalarında artış yaşanmaya başladı. İki hastalığın belirtileri çok benzediği için uyarıda bulunan uzmanlar korona ve grip arasındaki farklılıkları sıraladı. Koronada koku ve tat kaybı gibi belirtiler varken, gripte böyle bir semptomun görülmediğini söyleyen uzmanlar aynı zamanda gribin mevsimsel bir hastalık olduğunun da altını çizdi. Maske, mesafe ve hijyen kurallarının ihlal edilmesi nedeniyle grip vakaları geçen yıla oranla yüzde 40 arttı. İki hastalığın belirtileri çok benzediği için de vatandaşlarda hastalığın grip mi yoksa koronavirüs mü olduğu konusunda kafa karışıklığı başladı. “Korona ve grip nasıl ayırt edilir?” sorusunu uzmanlar yanıtladı.
“KOKU VE TAT KAYBI GİBİ BELİRTİLER VARSA KORONA OLABİLİR”
Doç. Dr. Nevin İnce, “Grip çoğunlukla sonbahar, kış ve ilkbahar aylarında, özellikle mevsim geçişlerinde sık görülen solunum yolu sekresyonları ile bulaşan viral bir hastalıktır. İnfluenza virüsünün neden olduğu grip hastalığının belirtileri, virüs vücuda girdikten sonra yaklaşık iki-üç gün içinde aniden ortaya çıkar. Grip olan kişide ateş, üşüme-titreme, halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları gibi şikayetler görülebilir. Ateş, halsizlik, kas ve eklem ağrıları, nefes darlığı ile birlikte tat ve koku kaybı varsa koronavirüs olabilir. Bu durumda PCR testi önerilir. Koronavirüs aşısı grip hastalığına karşı koruyuculuk sağlamadığı için, riskli grupta bulunan hastaların grip aşısını da yaptırmaları önerimiz.” sözlerine yer verdi.
“GRİP KIŞIN, KORONAVİRÜS HER MEVSİM OLUR”
Koronanın mevsim tercihi yapmadığını belirten Prof. Dr. İftihar Köksal, “İnfluenza, mevsimsel griptir. Kış mevsiminde salgınlara neden olur. Koronavirüs ve grip virüsü birbirinden farklıdır. Ama ortak özellikleri vardır. İkisi de solunum yollarını tercih eder. Ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, halsizlik gibi sistemik belirtilerin yanı sıra şiddetli boğaz ağrısı, boğazda yanma, kuru öksürük gibi belirtilere neden olur. Ama artık bu iki hastalığı birbirinden ayırmak kolay olmayacak. O nedenle grip misiniz, koronavirüs müsünüz, anlaşılması için bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir. Grip aşısı ve koronavirüs aşısı birbirinden bağımsız aşılardır. Her iki aşının da ayrı ayrı yapılması gerekir. Bu aşılar aynı gün yapılabildiği gibi farklı günlerde de yapılabilir.” dedi.
“HER DURUMDA PCR TESTİ ŞART”
Prof. Dr. Necmettin Ünal ise kendi yaşantısından örnek vererek, “Ben kendimden örnek vereyim. Eşimle birlikte ağır bir grip geçirdik. Bu belirtiler başlar başlamaz, kendimizi karantinaya aldık. 3-4 gün sonra PCR testi yaptırdım. Koronavirüs değil, grip olduğum ortaya çıktı. Bundan önceki senelerde çok hafif atlatılan gripler bile huy değiştirdi. Artık ağır seyrediyor. Grip belirtileri oluştuğu an insanlardan kendimizi izole etmemiz gerekiyor. Çünkü koronavirüs de olabilir. Bu nedenle PCR bakmakta fayda var. Geçen sene hiç grip olmadım. Bu durum bana gösterdi ki ben koronavirüsle ilgili tedbirleri bir yerde gevşetmişim. Yüzde yüz uymuş olsaydım, teorik olarak grip olmamam gerekiyordu. Bu da bana bir uyarıydı. Maske, mesafe ve hijyen kurallarına sıkı sıkı uymamız şart.” ifadelerine bulundu.
“MASKE VE MESAFEYE DİKKAT EDİLMELİ”
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu 2. Başkanı Hacı Yusuf Eryazğan ise grip olan vatandaş sayısının yüzde 40 oranında artığını belirterek, “Maske kullanımı azaldığı, mesafe ve hijyene gereken önem verilmediği için oldu bu artış. Grip aşısını 65 yaş üstü ve risk grubundakilerin daha erken olması lazım. Bakanlığın tanımlamaları bir an önce yapmasını bekliyoruz.” sözlerine yer verdi.
