Çocuğumuzu Şişmanlıktan Korumak İçin Önce Kendimizi Şişmanlıktan Koruyalım
Çocuğumuzu şişmanlıktan korumak için önce kendimizi şişmanlıktan koruyalım
Araştırmalara göre, her iki ebeveyn de obezse çocuğun obez olma riski yüzde 80’e çıkarken, ebeveynlerden biri obezse çocukta risk yüzde 40’a düşer. Eğer her iki ebeveyn normal kilodaysa çocuğun obez olma riski yüzde 9’dur. Bu durum bize çocukluk çağı obezitesinin hormonal bozukluktan çok davranışsal ve yeme alışkanlığından kaynaklandığını gösteriyor. Aslında direkt ailenin yeme şeklinden ileri geliyor.
Eğer (ocuğunuzda kilo problemi varsa lütfen önce kendinize ve eşinize bir bakın. Eğer siz de bu problemi yaşıyorsanız ailece önlem almanız gerekiyor demektir.
Çünkü bazen aileler bunun farkında olmayabiliyorlar. Kilo problemi nedeniyle 14 yaşındaki kızını bize getiren kendi de kilolu bir anne şöyle demişti: “Doktor hanım, bu çocuk çok şişman, her geçen gün daha da kilo alıyor, ne yapacağımı bilmiyorum.” Ona, “Gördüğüm kadarıyla siz de kilo problemi yaşıyorsunuz” dediğimde cevabı aynen şöyle olmuştu: “Ne olmuş bana? Ben onun yaşındayken çöp gibiydim, bakmayın iki doğum yapınca 100 kilo olduğuma. Hele o da büyüsün, doğursun, göreyim ben onu.”
Çocuğu bu şekilde eleştirmek gerçekten çok üzücü, insan hayatında bazı dönemler vardır, ben bu dönemlere kilo almak için tuzak dönemler diyorum. Bunlardan biri, kadınlar ve erkekler için evliliktir. Sonrasında erkekler için kilo alma riskleri kadınlar kadar çok değildir. Kadın için durum değişir. Her gebelik ve her lohusalık kadın için bir risk oluştururken yıllar sonra menopoz da üzerine tuz biber olur.
Görünen o ki, bu hanım da yılların getirdiği kilo alma tuzaklarından kurtulamamış, yeme alışkanlıklarını ve davranışlarını kontrol etmeyi bırakıp kilo almıştı. Evdeki yaşam tarzı (yemek yapma şekillerinden tutun da yeme içeriğine kadar) çocuğu da etkilemiş ve o da obez olmuştu.
Biz sonrasındaki takiplerimizde anneyi ve çocuğunu birlikte eğitimlere aldık ve ikisini de sağlığına kavuşturmayı başardık.