Çocuğunuzu renkli meyve ve sebzelerle besleyin
“Renkli beslenme de neymiş?” dediğinizi duyar gibiyim. Aslında çok da haksız sayılmazsınız. Gün geçmiyor ki beslenmeyle ilgili yeni bir bilgi çıkmasın.
Eskiden hastalarımız, “Doktor hanım, ben kırmızı elmayı çok seviyorum, bütün meyve hakkımı kırmızı elmayla değerlendirebilir miyim? Yani hep kırmızı elma yesem olur mu?” diye sorarlardı. Biz de “Kırmızı da olsa yeşil de olsa kalorisi aşağı yukarı aynı, hangisini seviyorsanız ondan yiyin” derdik. Ancak artık böyle demiyoruz, neden mi?
Meyvelere sebzelere renk kazandıran maddelere fitokimyasallar deniyor. Bu fitokimyasallar vücudumuzu koruyucu, bağışıklık sistemimizi onarıcı 2000’in üzerinde öğe içeriyor. O nedenle kırmızı elmanın vücuda kazandırdığı fitokimyasal ile yeşil elmanın vücuda kazandırdığı fitokimyasal miktarı aynı değil.
Bu doğrultuda beş temel renk grubu tanımlanıyor: MOR, KIRMIZI, BEYAZ, SARI-TURUNCU ve YEŞİL. En yüksek antioksi dan kapasite ise MOR renkte bulunuyor. Mor üzümün, mor soğanın, mor eriğin, mor lahananın ve benzerlerinin vücuda o kadar büyük katkısı var ki.
Ben de çocuklarıma meyve sebze yedirirken renklerine özen gösteriyorum. Onlara günde üç porsiyon meyve yediriyorum; örneğin kırmızı elma, yeşil kivi ve turuncu mandalina tercih ediyorum. Salata yaparken çok renkli olmasına dikkat ediyorum. Mesela beyaz turp, yeşil marul, turuncu havuç, kırmızı domates ve mor lahanayı kullanıyorum. Siz de çocuğunuza meyve sebze yedirirken renklerine de özen gösterin.