En güzel zamanlarıdır bir kadının anne olduğu zamanlar. Dünya ve ülkemiz şartlarında ele alacak olursak bu konuyu, aynı zamanda da zor zamanlardır bir kadın için hem çalışmak hem de annelik.
Günümüz çalışma şartlarında minimum 3 kişilik bir ailede hem anne hem baba çalışmıyorsa lükse kaçan bir takım harcamalar yapmak şöyle dursun evin giderlerini döndürebilmek dahi maalesef çok zor olmaktadır. Bunun için kadın gerek çalışan eşinin ekonomik yükünü hafifletmek, gerekse iş hayatından soyutlanmamak, çalışma hayatından uzaklaşmamak, gerek kariyer yapma arzusu, gerek en temel ekonomik zorunluluklardan dolayı çalışma hayatı içerisinde yoğun bir şekilde zamanının çok büyük bir bölümünü geçirmektedir. Bu durumda çalışan annenin ekonomik yeterliliği varsa çocuğa bakıcı tutulabilmekte veya günümüzde de en yaygın yöntemlerden biri olduğu gibi çocuğunu kendi annesine veya eşinin annesine veya ev hanımı olan bir akrabaya emanet ederek iş hayatında var olabilmektedir.
Gelişmiş toplumlarda kadınların iş hayatına birebir var olması, erkeklerin yaptığı birçok iş dalını artık kadınların da yapabiliyor duruma gelmesi elbette kadının ekonomik özgürlüğü açısından önemli bir unsur olup; evli ve çocuğu olan bir kadının bir süre sonra annelik duygularıyla iş hayatı içerisinde göstermesi gereken özveri duygusu arasında sıkışmış olması zamanla çalışmanın verdiği ekonomik rahatlık ve çalışan birey olarak kendi parasını kazanmasının verdiği ayrı bir rahatlık yerini; çocuğuyla ilgili geçiremediği zamanların boşluğuna, çocuğunu kendi annesine veya kayınvalidesine baktırıyor olsa dahi, çocuğuna yetemediği için manevi olarak huzursuzluğunun artmasına sebep olmaktadır. Bu durum birçok kadının ya ev-iş ekseni arasında gidip gelirken yorulmasına ve türlü ruhsal huzursuzluklarının artmasıyla birlikte depresyona girmesine ya da istemeyerek de olsa kadının iş hayatından elini eteğini çekerek aktif çalışma ortamından uzaklaşmasına sebep olmaktadır.
Ne Yapmak Gerek
Büyüyen ekonomik zorluklar, artan hayat pahalılığı içerisinde elbette bazı şeylerin adını koymak, kesin çözüm şudur diyebilmek çok zor olmaktadır. Çalışan anneleri aktif iş hayatının içerisinde tutabilmek için tüm motive edici unsurlar devletin ilgili bakanlıkları ve işverenleri tarafından sağlanmalıdır. Yalnızca kadın istihdamı değil çalışan annelerin istihdamına gerekli önem verilmeli ve ihtiyaçları belirlenmelidir.
Mutlu anne hem işini güzel yapar hem de mutlu topluma mutlu evlatlar yetiştirir.