Her anne baba için çocuğu O’nun için bir tanesi. Onun için yapılamayacak şey yok. Ama onun yerine yaşamak, her şeyini halletmek, onu yormamak duygusuyla hareket etmek aslında ona çok büyük zarar veriyor.
Her dediğini hemen yapmayın
Çocuğun bir dediğini iki etmemek çocuğa yapılabilecek en büyük kötülük. “Aman üzülmesin” diye düşünüp buna göre hareket ettikçe çocuk hazıra, kolaya alışır ve tembel olur. Hayatın zorluklarıyla yüzleşmekten kaçar. İçeceği su için bile yerinden kalkmak istemez, her şeyi başkasından bekler hale gelir.
Fazla müdahale etmeyin
Çocuğunuzun her şeyine fazla müdahale ettiğinizde “Nasılsa benim adıma, benim düşünmem gerekeni düşünüyor, yapmam gerekeni yapıyor” diyerek hayatın bütün yükünü sizin omuzlarınıza yükler, sorun çözme becerisi geliştiremez, öz güveni eksik kalır. Mücadeleciliği, girişimciliği, öz güveni gelişmez ve çok kırılgan olur. Halbuki çocuğun hayatı öğrenmesi için bazı şeylerde tek başına bırakmalısınız. Örneğin çocuğun sokakta oynamasına izin verin. Çocuk düşebilir, bir yerini acıtabilir ama bu riski göze almak gerekir.
Nasıl bir kaplumbağa yürüyebilmek için başını kabuğundan çıkarma riskini göze alıyorsa çocuğun da sağlıklı büyüyebilmesi için birtakım risklerle karşı karşıya kalması, bunlarla ilgili çözümler üretmesi ve ilerlemesi gerekir ki hayatı öğrenebilsin. Sizin göreviniz aslan terbiyeciliği değil, bekçilik yapmak. Çocuklarınızı bir bekçi gibi uzaktan kontrol etmeli ve onu olası tehlikelerden mutlaka korumalısınız.