Gündem 1 – Son Dakika Gündem Haberleri – Gundem1.com

Türkiye ve Dünyadan Son Dakika Haberleri

Dini Bilgiler

Nefs Hep Karşı Gelir (Sekizinci Sohbet)

sekizinci sohbet
Abdülkâdir Geylânî (r.a.)
19 Şevvâl 545 tarihinde Salı günü akşamı şöyle sohbet etti:
Riyâkârın giysisi temiz, kalbi pistir. Mübahlara rağbeti yoktur, çalışıp kazanmaktan üşenir, dinini satarak geçinir ve genel olarak çekinceli bir duruşu da yoktur. Apaçık haram olan şeyleri yer içer, durumunu insanların genelinden saklar ama özel arkadaşlanndan saklamaz. Onun bütün zühd ve ibadeti, dışındadır. Dört başı mamur bir görüntüsü vardır ama içi harabeye dönmüştür.
Yazık sana! İnsan Allah’a kalıbıyla değil, kalbiyle ibadet eder. Bütün bu şeylerin bağlantısı kalple, sırla ve mânâ iledir. İçinde bulunduğun giysileri çıkartıp at ki sana Hak’tan hiç eskimeyecek bir giysi alayım. Sen soyun da seni Rabb’in giydirsin. Allah’ın haklan hususunda sergilemiş olduğun gevşeklik elbisesini çıkart.
insanlar içinde giyindiğin şirk elbiseni çıkartıp at üstünden. Şehvet, üşengeçlik, kendini beğenme, nifak (içidışı başka olmak), insanlar içinde makbul olma ve onlann teveccühünü kazanma ve onlardan gelecek maddî yarar elbisesini de çıkart. Dünya elbiseni çıkart da âhiret elbisesine bürün. Güç ve kuvvetinden ve varlığından kendini soyutla ve güçsüz, kuvvetsiz bir halde, bütün sebepleri ve Allah’a herhangi bir şeyi ortak koşmayı bir yana koyarak kendini Hakk’ın huzuruna at. Bunu yaparsan Allah’ın lütuflanyla seni çepeçevkuşattığını görürsün. Rahmeti gelip seni dağınıklıktan kurtarır. Nimeti ve minneti seni giydirir ve bağrına basar. Ona kaç. Kendini ve başkalarını bırakıp çırılçıplak ona koş. Ondan başka herşeyle bağlarını kesip O’na yürü. Dağınık ve herkesten ayrılmış olarak O’na yürü ki O seni toplasın ve senin iç ve dış güçlerini birbirine eklesin. Bu duruma gelebilirsen artık kâinattaki bütün kapıları sana kapasa ve bütün yükleri sırtına vursa sana bir zarar vermez bunlar. Allah bu sıkıntılar içinde seni korur.
Her kim insanları tevhid eliyle, dünyayı zühd eliyle, Rabbinin dışındakileri de rağbet (yüz çevirme) eliyle yok ederse kendini büsbütün düzeltmiş ve kurtuluşa ermiş, dünyanın ve âhiretin iyiliklerini de elde etmiş olur. Ölmeden önce, nefis ve hevâlannızı ve şeytanlannızı öldürün. Genel ölümden önce özel ölümle tanışın.
Ey cemaat! Benim çağrıma kulak verin. Çünkü ben Allah’ın davetçisiyim. Sizi O’nun kapısına
ve O’na ibadet etmeye çağırıyorum, kendime değil. Münafık, insanları Allah’a çağırmaz, kendine çağınr. O, dünya zevklerinin peşinde ve insanlar tarafından kabul edilme sevdasındadır.
A bilgisiz! Bu sözü dinlemeyi bırakıp nefis ve hevanı arkadaş tutarak köşende oturuyorsun. Sen herşeyden önce mürşidlerin sohbetinde bulunman, nefsini ve tabiatını, Allah’tan başka herşeyi öldürmen gerekir. Mürşidlerin evlerinin kapısından ayrılma ki bir süre sonra evinin bir köşesinde ibadetini yaparken Hak’la birlikte oturasın. Bunu başarabilirsen insanlar için ilaç olursun, Allah’ın izniyle doğru yolu bulmuş ve başkalarına da bu yolu gösteren bir rehber olursun. Senin dilin günahtan kaçıyor ama kalbin günahkâr; dilin Allah’ı övüyor ama kalbin şikâyet ediyor. Dışın teslim olmuş ama için tanımıyor, Görünüşte Allah’ı birliyorsun ama içinden şirk koşuyorsun. Senin zühdün ve dindarlığın görünüşte kalıyor. İçin ise tuvaletin parlaklığı ve çöplüğün kapısındaki kilit gibi, harap olmuş. Sen böyle devam edersen şeytan senin kalbine çadır kurar ve yerleşir oraya. İnanan kimse önce içini, sonra dışını onarır, bir ev yapan kimse gibi. Önce evin içini yapmak için bir sürü harcama yapar, içerinin yapımı bittikten sonra da kapıyı yapar. Bu da böyledir. Başlangıç Allah ile onun rızasını kazanmakla olur. Sonra O’nun izniyle insanlara yönelirsin. İşe âhireti kazanmakla başlarsın, dünyadaki nasibini ondan sonra elde etmenin yollarına bakarsın.