Çin devlet medyasına göre, ülkede önde gelen bazı şirketlerin iş başvurusunda bulunan kadınlardan hamilelik testi istediği tespit edilmiştir. Çin yasaları, işverenlerin hamilelik testi istemesini veya hamile çalışanlara karşı ayrımcılık yapmasını yasaklamaktadır. Bu durum, Çin ekonomisinin kalbindeki bir çelişkiyi gözler önüne sermektedir: Ülke, rekor seviyede düşük doğum oranlarını artırmaya çalışırken, bazı şirketler hamile çalışanları işe alma konusunda isteksiz davranmaktadır.
Kadın Çalışanlara Cinsiyet Ayrımcılığı
İşverenlerin doğurganlık çağındaki kadınları işe almaktan kaçındığı, iş görüşmelerinde kadınlara aile planlaması hakkında soru sorulduğu veya çocuk sahibi olmayı planlamasalar bile pozisyonlara alınmadıkları belirtilmektedir. Çin yasaları, işverenlerin hamilelik testi yapmasını veya hamile çalışanlara karşı ayrımcılık yapmasını kesinlikle yasaklamaktadır.
Geniş Kapsamlı Soruşturma
Çin devletine ait Procuratorial Daily gazetesinin haberine göre, 16 şirkette iş başvurusu yapan 168 kadından işe alım öncesi fiziksel kontrollerin bir parçası olarak hamilelik testi istendiği tespit edilmiştir. Bu şirketler hakkında soruşturma başlatılmıştır. Soruşturma, şehirdeki bazı işverenlerin iş arayanlardan hamilelik testi istediğini belirten bir çevrimiçi kamu dava grubunun uyarısıyla başlamıştır. İki büyük kamu hastanesi ve bir tıbbi muayene merkezi de bu soruşturmada ziyaret edilmiştir.
Sonuçlar ve Yaptırımlar
Soruşturma sonucunda, hamile olduğu tespit edilen en az bir kadının işe alınmadığı belirlenmiştir. Raporda şirketlerin hiçbirinin adı verilmemekte veya herhangi birinin para cezasına çarptırılıp çarptırılmadığı belirtilmemektedir. Ancak Çin yasalarına göre şirketler, cinsiyet ayrımcılığı nedeniyle 50 bin yuan’a (yaklaşık 6 bin 900 dolar) kadar para cezasına çarptırılabilmektedir.
Çin’deki Cinsiyet Ayrımcılığı Sorunu
Bu olay, Çin’deki cinsiyet ayrımcılığı sorununu bir kez daha gündeme getirmektedir. Ülkede rekor seviyede düşük doğum oranlarına karşı önlemler alınmaya çalışılırken, iş dünyasında kadınlara karşı yapılan bu tür ayrımcı uygulamalar büyük bir çelişki oluşturmaktadır. Çinli yetkililer, bu tür ayrımcılıkların önüne geçmek için daha sıkı denetimler ve ağır yaptırımlar uygulama gerekliliğini vurgulamaktadır. Bu tür uygulamaların devam etmesi halinde, kadınların iş gücüne katılımını olumsuz yönde etkileyebileceği ve ülkenin ekonomik hedeflerine ulaşmasını zorlaştırabileceği belirtilmektedir.
