ABD Başkanı Obama, başkanlığının son ulusal güvenlik konuşmasında yönetim olarak yürüttükleri terörle mücadele taktiğinden övgüyle bahsetti.
ABD Başkanı Barack Obama, başkanlığının son ulusal güvenlik konuşmasında yönetiminin terörle mücadele stratejisini de savunarak, “Amerikan ordusu her türlü görevin üstesinden gelebilir. Biz dünyanın bildiği ve öyle kalmamız gereken en güçlü savaş gücüyüz. Gerekli olduğunda, insanlarımıza yönelik tehditler karşısında tek taraflı adımlar dahil olmak üzere harekete geçmekte tereddüt etmememiz gerektiğine inanıyorum.” dedi.
8 YILLIK BAŞKANLIK DÖNEMİNİN SON MESAJLARI
Obama, 8 yıllık başkanlık döneminin son ulusal güvenlik konuşmasını, Amerikan Özel Operasyonlar ve Merkez Kuvvetler Komutanlığına ev sahipliği yapan Florida’nın Tampa kentindeki MacDill Hava Üssü’nde yaptı.
TERÖRLE MÜCADELE TAKTİĞİNDEN ÖVGÜYLE BAHSETTİ
Göreve geldiği günden bu yana terör örgütleri ve radikal grupların ABD’ye yönelik saldırı planlamaktan bir gün bile geri durmadığını vurgulayan Obama, yönetim olarak yürüttükleri terörle mücadele taktiğinden övgüyle bahsetti.
“ÜLKEMİZDE BAŞARILI BİR ŞEKİLDE SALDIRI GERÇEKLEŞTİREMEDİLER”
Obama, “Herhangi bir yabancı terör örgütü ülkemizde başarılı bir şekilde saldırı planlayamadı ve gerçekleştiremedi. Denemediklerinden dolayı değil. Planlamaları bozuldu. Teröristler savaş alanında öldürüldü. Bunları yaklaşık 180 bin askerimizi tehlikeli Irak ve Afganistan’dan çekerken yaptık.” dedi.
Uluslararası alanda terörle mücadelede yeni ortaklıklar kurulduğuna değinen Obama, yönetimin çok uluslu koalisyonlar inşa edip yerel hükümetlerle iş birliği yaparak kazanımlar elde ettiğini anlattı.
Obama, bunlara örnek olarak ise El Kaide’nin gücünü kaybetmesinin yanı sıra DEAŞ’ın Suriye ve Irak’ta elinde bulundurduğu toprakların yarısından fazlasını yitirmesini gösterdi.
“BİZ DÜNYANIN BİLDİĞİ EN GÜÇLÜ SAVAŞ GÜCÜYÜZ”
Amerikan vatandaşlarına yönelik herhangi bir tehdit olduğunda gerekli adımların atılmasından kaçınılmaması gerektiğine dikkati çeken Obama, şunları kaydetti:
“Amerikan ordusu her türlü görevin üstesinden gelebilir. Biz dünyanın bildiği ve öyle kalmamız gereken en güçlü savaş gücüyüz. Gerekli olduğunda, insanlarımıza yönelik tehditler karşısında tek taraflı adımlar dahil olmak üzere harekete geçmekte tereddüt etmememiz gerektiğine inanıyorum. Ancak, özellikle güçlerimizin teröristler için çekim noktası haline geldiği dünyanın diğer ucundaki yerlerde, uluslar inşa etmek ya da onların iç çatışmalarını çözmek için orduya başvurmamızın akılsızca ve sürdürülebilir olmadığı konusunda ısrarcıyım. Bunun yerine, biz inatla El Kaide ve DEAŞ gibi terörist grupların parçalanmasına odaklanırken, müttefiklerimize de üstlerine düşeni yapmalarını söylemeliyiz. Kalıcı güvenliği tesis edecek yerel partnerleri güçlendirmeliyiz.”