Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Tarabya Köşkü’nde verdiği iftara sanat ve spor dünyasından ünlüler akın etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarabya’daki Hüber Köşkü’nün bahçesinde sanatçılara ve sporculara iftar yemeği verdi. İfatara sanat ve spor dünyasından ünlü isimler adeta akın etti.
EZANI MUSTAFA CECELİ OKUDU
İftar programına sanat ve spor camiasından; Orhan Gencebay, Sevim Emre, İbrahim Tatlıses, Bülent Ersoy, Sibel Can, Cengiz Kurtoğlu, Murat Dalkılıç, Mustafa Ceceli, Alişan, Ece Erken, Petek Dinçöz, Yavuz Bingöl, Hande Yener, Fikret Orman, Ergin Ataman, Necati Şaşmaz, Gülben Ergen’in de bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.
Sanatçı Mustafa Ceceli’nin akşam ezanını okumasıyla programda yer alan ünlü isimler oruçlarını açtı.
“MİLLETE HUSUMET İÇİNDE KENDİNE SANATÇI DİYEN BİR KESİM VAR”
Programda bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkemizde adeta kendi ülkesine, kendi milletine husumet içinde olan ve kendilerine sanatçı diyen, aydın diyen bir kesimin de var olduğunu üzüntüyle görüyoruz. Hatta bu kesim, sanat ve spor camiasının önemli bir bölümünü de baskısı ve tasallutu altında tutuyor. Bunların gözlerini öylesine bir nefret bürümüş ki milli ve yerli duruş sahibi sanatçılarımızı, sırf bu onurlu tavırlarından dolayı linç etmeye kalkıyorlar. Teröristlere destek verirken çok cesur ve istekli olan bu kesim, konu ülkenin ve milletin birliği, beraberliği, kardeşliği olduğunda, hemen işi slogana ve yalana döküyorlar. Bu tavrın sanatla, sanatçılıkla bir ilgisi yoktur” diye konuştu.
“SİZLERDEN ÇOK BÜYÜK BEKLENTİLERİM VAR”
Sanatçıların da siyasetçiler kadar toplumu etkileme gücü olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyasetçilerin attıkları her adım, ağızlarından çıkan her söz yakından takip edilir. Halbuki sanatçıların ve sporcuların toplumu etkileme gücü, siyasetçilerden daha az değildir. Bu konuda sizlerden çok büyük beklentilerim olduğunu özellikle belirtmek isterim. Sanat ve spor konusu artık ciddi bir eğitim, ciddi bir birikim, disiplinli bir çalışma işi haline gelmiştir. Bu işlerin tesadüflere bağlı olduğu, sokakların öğütücü çarkları arasından kurtulup kendini ispat edebilenlerin sanatçı veya sporcu olduğu dönem, yavaş yavaş geride kalıyor” şeklinde konuştu.