Nice yiğitlerimizi kurban verdik terör belasına…
Nice ana kuzuları toprağa düşüp şehit oldular…
Ağlaya ağlaya gözümüzde yaş kalmadı… Yüreklerimiz lime lime oldu…
Halkımız, güvenlik güçlerimiz destanlar yazdılar tarihteki kahraman atalarını kıskandırırcasına…
Terör örgütleri de destanlar yazdılar…
Alçaklıkta, hainlikte, şerefsizlikte, canilikte, barbarlıkta, kahpelikte destanlar yazdılar…
Nice yiğit evladımızı kahpece şehit ettiler… Yetmedi. Masum halkımızı vahşice katlettiler… Yetmedi. Ailelerinin, çoluk çocuğunun yanında askerimizi şehit ettiler… Yetmedi. İlkokul bahçesine bomba attılar… Yetmedi… Kundakta bebekleri öldürdüler… Yetmedi. Anne karnında bebeklere varana kadar katlettiler, bu kadar alçalabildiler, bu kadar vahşileşebildiler, insanlıktan çıktılar canavara döndüler, yetmedi… Yetmedi ! Yetmedi !
Okulları yaktılar… Ambulanslara saldırdılar, sayelerinde “Zırhlı Ambulans” bile yapmak zorunda kaldık…
En son da biliyorsunuz kahraman Derik Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk’ü kahpece şehit ettiler… Üstelik devletle alay edercesine… Makam masasının altına yerleştirdikleri uzaktan kumandalı bombanın patlatılması suretiyle…
Şehit Kaymakamın babası da bizlere vatanseverlik dersi verdi, metanet dersi verdi… Ne yüce bir yürek Allah’ım ! Gene kendi şehit evladının cenaze namazını kıldırdı…
Olayın hemen ardından sıcağı sıcağına yazmadım. Bekledim.
Elbette yürekler dağlandı, gözyaşları sel oldu… Nutuklar atıldı…
“Kanı yerde kalmayacak !” dediler. İnandım. Nitekim kalmadı da… Failleri birkaç günde yakalandı.
Bu kaymakamımız “kayyum” olarak atanmış. Vatanına milletine hizmet için yanıp tutuşan bir yiğit.. Göreve gelir gelmez hemen işe başlamış, yolları asfaltlamış, eksik olan ne varsa tamamlamaya koyulmuş. Yetmemiş, Derik’in uluslararası alanda da tanıtımı için çalışmalara başlamış. Yani kısacası terör örgütünün en sevmediği şeyi yapmış: “Halka hizmet”
Tabii tehditler de almış normal olarak.
Şimdi ;
Siz bir adamı, terörün kol gezdiği bir bölgeye, gene terör örgütü güdümündeki bir belediyeye “kayyum” olarak atayacaksınız,
Bu adam tutacak, terör örgütünün en nefret ettiği şeyle yani “halka hizmet”le işe başlayacak,
Hizmet bölgesinden terör örgütünün kökünü kazıma yolunda önemli adımlar atacak,
Tehdit üstüne tehdit alacak,
Ve böyle bir adam “normal” olarak korunacak.
Şehit edildiğinde de arkasından “Kanı yerde kalmayacak !” diye nutuklar atacaksınız.
Tamam inanıyoruz. Kalmayacak. Nitekim, “Kanı yerde kalmayacak” dediklerinizin kanları yerde kalmadı.
İyi de, ben sormadan edemiyorum şimdi : “Niye kanları yere düştü ?”
Bu Kaymakamı daha farklı koruyamaz mıydı devletimiz ? Böyle yiğitleri korumaktan aciz miyiz ?
Terör örgütünün ne kadar kahpe olduğu bilinmiyor mu ? Böyle bir saldırı beklenmiyor muydu ? Niye daha sıkı önlemler alınmadı ?
Terörün öngörülemez, önlenemez saldırıları olabilir.. Kabul ediyorum. Ama kahraman Muhammet Fatih Safitürk’e yapılanı kabullenemiyorum. Öngörülebilirdi… Önlenebilirdi..
Tekrar soruyorum : “Devletimizi böyle kahramanları korumaktan aciz midir ? “