Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de zaman zaman futbol taraftarları arasında yaşanan şiddet olaylarına tanık olabiliyoruz. Bazıları basit olaylar olarak kalıyor ama bazıları hiç arzu edilmemesine rağmen adeta kan davasına dönüşebiliyor. Tıpkı Beşiktaş ile Bursaspor taraftarları arasında yaşandığı gibi…
İşte tam da böyle bir ortamda, bu iki takımın maçında, vahşi bir terör eylemine şahit olduk. Peki bu terör eylemi için neden özellikle bu maç seçildi ?
Biliyorsunuz, terörün tek bir amacı vardır. Toplumda kargaşa çıkarmak, ortalığa korku ve dehşet salmak, güvensizlik havası yaratmak, kitleleri bölmek ve çarpıştırmak.
En kolay provoke edilebilen kitlelerin başında da futbol taraftarları gelir. Çünkü gönülden bağlıdırlar takımlarına.. Çok büyük fedakarlıkları göze alırlar.
İkide bir “Türkiye’de iç savaş çıkacak” diye söyleyip duruyorlardı zaten. Hala da söylüyorlar ya… Demek istedikleri “Türkiye’de iç savaş çıkartmak istiyoruz.” Bunun için her yola baş vuruyorlar.
Son saldırıda da hesabı bunun üzerine yaptılar. İki taraftar grubu birbirine girecek, iç karışıklık çıkacaktı… Ama hesapları tutmadı…
“Asla bir araya gelmez” denilen Bursaspor ve Beşiktaş taraftarı, geçmişte yaşadıkları onca kavgalara rağmen anında kenetlendiler. Tüm küslükleri kinleri bir kenara atıp el ele verdiler ve bu tezgahı planlayanların suratına okkalı bir Osmanlı tokadı attılar.
Öyle bir tokattı ki bu… Sesi taa Brüksel’de, Almanya’da, Amerika’da, İsrail’de yankılandı..
Herhalde acısını yıllarca unutamazlar…
Ülkemiz üzerinde çok büyük oyunlar oynanıyor.
Bunu 17-25 Aralık’ta gördük, 15 Temmuz’da gördük, döviz operasyonunda gördük, en son yaşadığımız alçak terör saldırısında da gördük.
Allah’tan halkımız bu oynanan oyunları görüyor, bunlara prim vermiyor.
En son da Beşiktaş ve Bursaspor taraftarları, tarihe geçecek muhteşem bir birlik örneği sergilediler. Tuzağa düşmediler, oynanmak istenen oyunu bozdular.
Ne yaparlarsa yapsınlar, amaçladıkları gibi toplumsal olaylar çıkarıp bizleri çatıştıramayacaklar.
Hep söylüyorum, her fırsatta yazıyorum ve yazmaya da devam edeceğim. Şu anda 3. Dünya savaşı yaşıyoruz. Abarttığımı düşünmeyin. Mücadelemiz terörle değil, kurdukları terör örgütleri üzerinden bize saldıranlarla.. Kim mi onlar ? AB, ABD ve işbirlikçileri…
Hala abarttığımı zannediyorsanız bir de şöyle açıklayayım.
ABD, Suriye’deki “Kara gücüm” dediği PYD’ye Stinger füzeleri verdi. Peki kime karşı kullanılacak bu füzeler ? DAEŞ’in elinde uçak yok ki. Elbette Türk uçaklarına karşı…
Sadece bu da değil. AB şu an işi gücü bıraktı PKK’ya yasal statü verip legal hale getirmeye çalışıyor. Neden dersiniz ? Türkiye’ye karşı açıkça desteklemek için. Hoş, terör örgütü kapsamında olmasına rağmen şimdi de destekliyorlar ya neyse…
Kardeşlerim, bu savaştan zaferle çıkmanın tek bir yolu var.. Birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmek.. Farklı düşünsek bile ortak düşman karşısında kenetlenmek.
Bunu defalarca yaptık, gene yaparız…
Bu arada, “muhalefet ediyoruz” düşüncesiyle güvenlik güçlerimizi eleştirenlere de bir sözüm var. Onlara önerim, eleştirilerini sonraya bıraksınlar. Zaten bin bir zahmetle beka mücadelesi veren güvenlik güçlerimize bir tekme de biz vurmayalım.. Onlara elimizden gelen her desteği verelim, işlerini kolaylaştıralım..
Bir ve beraber olduğumuz müddetçe bizi yıkamayacaklar. Ellerindeki son kozları oynuyorlar.. Bizi yıkmaya çalışırken kendileri yıkılıp gidecekler.
Ben bu iki takımın taraftarlarını can-ı gönülden kutluyorum. İnşallah diğer toplum kesimlerine de örnek olurlar.