Yaşadığımız 15 Temmuz darbe girişiminin ardından büyük bir temizlik harekatı başladı. Halihazırda başlatılan bu harekat, gerek emniyet birimlerinde gerekse kamu kurum ve kuruluşlarında tüm hızıyla sürüyor. Darbe başarılı olsaydı başımıza ne tür belaların gelebileceğini şöyle bir göz önüne alırsak, bu temizlik harekatının ne derece gerekli ve önemli olduğu da ortaya çıkar. Ancak yapılan tasfiyelerin hangi kriterlere göre yapıldığı, alınan kararların ne derece isabetli olduğu konusuna da çok dikkat edilmesi gerekiyor.
Cumhurbaşkanımız, tabanı ibadet, ortası ticaret, üstü ihanet içinde diye tanımlıyor ya bu yapıyı… Şimdi ibadet içinde olanlarıyla ihanet içinde olanları nasıl ve hangi kriterlere göre ayrıştıracağız ? İçlerinde öyleleri var ki gerçekten iyi niyetlerle, dine vatana hizmet gayesiyle hareket etmiş, bu uğurda her türlü fedakarlığı yapmış. Şimdi bu kişilerle, ihanete ortak olanları birbirinden nasıl ayıracaksınız. Belki de bu sebeple Sayın Cumhurbaşkanı “At izi it izine karışıyor, dikkat edilmeli” diyor. Kurunun yanında makul seviyede yaş yanar ama, işi bir cadı avına çevirip kurudan fazla da yaş yakmayalım.
FETÖ terör örgütü ilan edildi… PKK da zaten öyle.. Ama darbe girişimi sonrası, FETÖ mensuplarının üzerine gidildiği kadar PKK’nın üzerine gidilmiyor gibi bir durum seziliyor. Mesela geçenlerde adamlar Abdullah Öcalan için açlık grevi yapıyor, Türkiye’yi alenen tehdit ediyorlar ama güvenlik güçleri ses çıkarmıyor. Aynı şeyi FETÖ mensupları yapsa acaba böyle mi olurdu ?
Bu konuda konuştuğum emekli bir ordu mensubu arkadaş, şu aşamada FETÖ ile mücadelenin daha öncelikli olması gerektiğini söyledi. Çünkü, güvenlik birimlerinin içerisinden bu kanserli yapıyı temizlemeden, PKK ile etkin mücadele yapmak çok zor ve risklidir.
Bu konuda kendisine katılmamak mümkün değil. Düşünün, arabanızla yol alıyorsunuz, bir sebeple durmanız gerekirse ne yaparsınız ? Elbette frene basar güvenle durursunuz. Ama durmanızı gerektiren sebep fren sistemindeki bir arızadan kaynaklanıyorsa ne yapacaksınız ? Ya güvensiz ve uzun süreli bir duruş gerçekleşecek ya da önce fren sistemini güvenli hale getirip kısa sürede ve güvenli bir duruş sağlayacaksınız.
İşte şu anda güvenlik güçlerimizin yapmaya çalıştıkları tam da budur. Bir taraftan PKK ile mücadele ederken, bir taraftan da bu mücadeleyi sekteye uğratabilecek FETÖ gibi unsurları güvenlik birimlerinden ve kritik noktalardan öncelikli olarak temizlemeye çalışıyorlar.
Çok geniş bir cephede, çok çeşitli düşmanlarla savaşıyoruz. Üstelik bu düşmanları dost ve müttefik bildiğimiz ülkeler de el altından destekliyor. İşimiz gerçekten çok zor. Allah ordumuza ve güvenlik güçlerimize güç kuvvet versin. Allah onları her daim muzaffer eylesin.. Zira biz başarılı olamazsak, İslam dünyasında akan kan, akan göz yaşı dinmeyecek. Bir Müslüman için kafirden merhamet beklemek kadar aşağılık ve beyhude bir durum olabilir mi ?