Bir çok ülkeden sonra Alman Federal Parlamentosu da sözde Ermeni soykırımını tanıyan yasayı, hem de oy çokluğuyla kabul etti.. Şaşırdık mı..? Elbette hayır. Kararın ardından ne kadar Türk düşmanı, İslam düşmanı varsa bir araya gelip sevinç gösterileri düzenlediler. Demek ki mesele ne Ermeni meselesi ne de fikir özgürlüğü ve demokrasi meselesi… Mesele, çıkarlarına dokunan Türkiye’nin önünün kesilmesi. Önceden gizledikleri kinlerini, şimdi açıkça gösteriyorlar.
Ne kadar da ilginç öyle değil mi.. Tarihleri, adeta katliamlarla, talanlarla yazılan ülkeler kalkmış Türkiye’ye “soykırımcı” yaftası yapıştırmaya çalışıyor. Üstelik içimizden birileri de bilerek veya bilmeyerek bu oyuna alet oluyor.
Unutmayalım, gerçeklerin er veya geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Zaten bir çok ülkenin yaptığı katliamlar belgeleriyle ortadadır. Ama bunu görmezler. Dertleri de zaten soykırım filan değildir. Bize öğretmeye çalıştıkları insan hakları, demokrasi gibi konularda da asla samimi değiller. Amerikada, Avrupada son günlerde yaşanan olaylarda bu açıkça görülüyor. Türkiye’yi en küçük bir olayda dahi acımasızca eleştiren liderlerin, söz konusu kendi ülkelerinde yaşanan polis şiddeti, insan hakları ihlalleri olduğunda sesleri çıkmıyor.
Sözde Ermeni soykırımı iddiaları her gündeme geldiğinde, tarihin, tarihçilere bırakılması gerektiği söylenir. Kesinlikle doğrudur. Ama amaç tarihi gerçekleri ortaya çıkarmak değil ki. Gerçek tarih ortaya çıkarsa kendilerinin zararlı çıkacaklarını çok iyi biliyorlar. Tek amaçları var. Sözde Ermeni soykırım iddialarını kullanıp, Türklere ve Müslümanlara düşmanlık etmek. Bu konuda belki de en büyük zararı Ermeniler görüyor. Eminim ki Ermeniler, bu iddiaları gündeme getirenlerin umurlarında bile değildir.
Gazetelerde Türk-Alman dostluğunun zarar göreceğinden filan bahsediliyor. Hangi Türk-Alman dostluğu ? Almanlar bizimle asla dost olmadılar ve olmayacaklar. Ülkeler arasında, bir kaç istisna dışında sadece çıkar ilişkileri vardır.
Şimdi bu karar karşısında hükümetimizin ne tepki vereceğini çok merak ediyorum. Mutlaka ibretlik bir tepki olmalı.. Gönlümden ne geçiyor biliyor musunuz.. Diyecek ki Türkiye, al kardeşim vize serbestini, al Avrupa Birliğini başına çal.. İstemiyoruz. Gümrük birliğinden de çıkıyoruz. Ardından da Türkiye’de ne kadar sığınmacı varsa bindirecek uçaklara, gemilere, koyacak Avrupa’nın kapısına.. Sonra hep birlikte göreceğiz o muhteşem Avrupa değerlerinin nasıl işlediğini.
Dedim ya, sadece gönlümden geçen…Bu konularda duygusal olmamak lazım. Ancak devletimizin vereceği tepkinin de olabildiğince ibretlik ve olabildiğince etkili ve mantıklı olması gerekiyor.