Şu Trump alem adam vallahi…
Seçim süreci boyunca basında bir numara olmayı becerdi… Hem de tek kuruş reklam parası ödemeden. Bu işleri öyle kolay zannetmeyin ha.. Siz haber diye okursunuz ama bilmezsiniz ki o yazı para karşılığında yazılmış bir reklamdır. Haber değeri olmasa bile ücretini öderseniz, attığınız her adım, söylediğiniz her söz allanır pullanır gündem yapılır. Ücret dediğimiz illa fatura karşılığı da ödenmez… Sağlanacak bazı avantalar da mümkündür… Al gülüm ver gülüm, anladınız siz onu…. Ama sayın Trump, üstün ticari zekasıyla bunu da beleşe getirmeyi bildi…
Seçim vaatleri de çok ilginçti..
Mesela sloganı şuydu ; “Amerika’yı yeniden büyük yapalım..”
Ne kadar mütevazi bir slogan değil mi ? Ama bana ilginç gelen mütevaziliği değil tabii ki..
Burada sihirli kelime “Yeniden”. Yani Amerika önceden büyükmüş, sonra küçülmüş ama Trump onu yeniden büyük yapacakmış gibi bir anlam çıkıyor.
Hemen aklımıza gelen, bu sloganla Obama dönemini eleştirdiği fikri… Ama bence durum öyle değil. Sayın Trump gerçekten haklı…
Amerika önceden çok güçlü ve büyüktü… Sonra gittikçe küçüldü… Ellerindeki propaganda imkanlarıyla bunu gizlemeyi başardılar ama güneş balçıkla sıvanmıyor… Trump gibi bir iş adamının gözünden bu kaçamazdı, kaçmadı. Kıvırmadan gerçeği söyledi. Hem de seçim sloganı ile…
Amerika’nın Ortadoğu’da harcadığı paralar ve dış operasyonların maliyetleri altından kalkılır gibi değil. Yani Amerika, komşunun işine burnunu sokmaktan kendini unutan kişi durumuna düştü. Hadi bu duruma bir de rakamlarla bakalım.
ABD’de kişi başına düşen borç 61 bin dolardan fazla…Yıllık 18,5 trilyon dolarlık milli gelire karşılık 19,9 trilyon dolar borcu bulunuyor. Üstelik bu borca özel sektör borçları dahil değil. Onları da dahil edersek çok kara bir tablo ortaya çıkıyor. (“hadi rakam da ver” derseniz vereyim. Özel sektör dahil edildiğinde toplam borç 66,6 trilyon dolar)
Daha da enteresan bir şey söyleyeyim… ABD’nin Türkiye’ye olan borcu da tamı tamına 58,3 milyar dolar… (Yaa, Amerika’nın bize bile borcu varmış gördünüz mü ?)
Bir kıyaslama yapabilesiniz diye ülkemizin 2014 yılı milli gelirini de belirteyim. Yaklaşık 800 milyar dolar.
Şimdi Trump’ın içe dönük yatırımlara yöneleceği, reel gelirleri arttırıcı radikal önlemler alacağı yönündeki açıklamalarının ne derece ciddi, ne derece önemli olduğu net olarak görülüyor. ABD için adeta hayat memat meselesi.
AB liderleri, şu ana kadar ABD’den aldıkları mali desteklerin (örtülü veya açık) kesintiye uğrayacağını anlayınca Trump’a ateş püskürmeye başladılar. Onlar açısından da durum ciddi… Çünkü dağılma aşamasındalar ve ayakta kalma mücadelesi veriyorlar.
Ne yaparlarsa yapsınlar Trump, “Önce can, sonra canan” mantığıyla yoluna devam edecek gibi duruyor. Gelişmeleri hep beraber izleyip göreceğiz.