Dünyanın bir çok ülkesinde olduğu gibi bizim ülkemizde de maalesef taciz olayları yaşanıyor. Bu olaylar sıklıkla toplu taşıma araçlarında gerçekleşiyor. Dünyada bunu engellemek için çeşitli uygulamalar geliştiriliyor. En güzel örneklerden biri de Japonya’dan. Başkent Tokyo’da kadınları tacizden korumak için metroya, sadece kadınların kullanabileceği bir vagon ilave edilmiş. Uygulamadan kadınlar gayet memnun…
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, bu uygulamanın, Ankara Metrosu’nda da kullanılması yönünde bir öneri ortaya attı. Üstelik internet üzerinden, on bini aşkın kişinin katıldığı bir oylama da yaptırdı.
Katılanların %52’si “evet” demiş ama beni asıl ilgilendiren bu öneriye gösterilen tepkiler. Çok kişi önerinin mantığına, pratikliğine veya sosyal faydasına bakmadan, siyasi görüşü doğrultusunda hemen karşı çıkmış. İçlerinde, malum “gerici uygulama sinyali..” teranesini dillendiren de var, “kadınları ayrı vagona tıkacağınıza erkekleri eğitin” diyen de… İyi ama nasıl ayıracağız bunları normal insanlardan ? Kavun değil ki bu, dibini koklayıp anlayasın. Şöyle bir bakınca insana benziyor, ama içinde türlü türlü melanetler kaynıyor.
Sapık düşünceler, sadece erkeklere veya sadece kadınlara mahsus değildir. Kızı yaşında birini taciz eden pislik sapıktır da, doğurduğu bebeği çöpe atan pek mi masumdur ? Karısını sokak ortasında öldüresiye döven, “namus” kavramını bahane edip vahşice cinayet işleyen sapıktır da, sevgilisiyle bir olup hem kocasını hem evladını öldüren daha mı masumdur ? Konu erkek-kadın meselesi değildir. Ahlak meselesidir, vicdan meselesidir, karakter meselesidir. Olaylara böyle bakmak lazım.
Belki farkındasınızdır, bu tür sapıklar yüzünden insanlar birbirinden uzaklaşıyor.. Karşı cinse bir şey söylemeye çekiniyoruz, zaman geliyor, tepkisini kestiremediğimiz için, otobüste veya metroda birine yer vermeye çekiniyoruz… Sokakta kavga eden çocukları ayırmaya bile korkar hale geldik.
Üstelik teklif edilen, “böyle bir vagon tahsis edelim, dileyen bayan bunu kullansın dileyen diğerlerini” gibi, bayan kardeşlerimize pozitif ayrımcılık içeren güzel bir öneridir. Bu mudur gericilik ? O zaman şehirler arası yolcu otobüslerindeki “bayan yanına bayan” uygulamasını da kadın-erkek tuvaletlerinin ayrı olmasını da sorgulamak gerekmez mi ? Bir sürü erkeğin arasında tıklım tıklım yolculuk etmek istemeyen kadının hakkı yok mudur böyle bir uygulamaya ?
Bahsedilen uygulama kadınlara hakaret de değildir zorbalık da değildir. Üstelik bir spikerin ifade ettiği gibi erkekleri tacizci durumuna da düşürmez. Hangimiz eşimizin, kızımızın veya annemizin, -taciz ihtimali olmasa bile- erkekler arasında yolculuk etmesini ister. Kadınlarımıza böyle bir tercih imkanı sağlanması, objektif ve fayda merkezli olarak değerlendirilmesi gereken bir konudur.