Önceki gün, deyim yerindeyse Rusya ile yattık Rusya ile kalktık. Sadece biz değil tabii, neredeyse tüm dünya Erdoğan-Putin görüşmesine kilitlendi. Doğal olarak bu görüşmeyi, her kesim kendi çıkarları doğrultusunda ya korku ve endişeyle ya da umutla izledi. 24 Kasım’da yaşanan uçak krizinin ardından, iki liderin ilk defa bir araya gelmeleri bu açıdan da çok önemlidir.
Yeri gelmişken bir konuyu da belirtmeden geçemeyeceğim. Şu sıralar uçak düşürme hadisesinde FETÖ izinden bahsediliyor. Dünyayı kendimize güldürmeyelim. Bu uçak düşürme hadisesinde kim suçludur, Türkiye mi ? Elbette hayır. Gerek G-20 toplantısında, gerekse diğer vasıtalarla defalarca Rusya uyarılmıştır. Türkiye tamamen yapması gerekeni yapmış, sınırlarını defalarca ihlal eden Rus uçağını düşürmüştür. Ne yapacaktık yani, sınır ihlallerine göz mü yumacaktık. Hem nereden biliyoruz, belki de ABD ve Rusya ciddiyetimizi test etmiştir. Uçuk bir fikir gibi gelebilir ama eğer biz o uçağı düşürmeseydik, dün yapılan toplantı böyle olmaz, Cumhurbaşkanımız böyle karşılanmazdı.. Bu olay vasıtasıyla Rusya’dan özür dilediğimiz filan söylendi.. Eğer özür dilendiyse de bunu o kadar abartmaya gerek yok.. Bazen haklıyken de özür dilenebilir.
Peki bu toplantı niye bu kadar önemli ? Elbette ilk olarak ekonomik sebeplerden. Kabul edelim ki yaşanan kriz her iki ülkeyi de zor durumda bıraktı.. Açıkçası ben, daha krizin ilk günlerinden itibaren barış sağlanması için aracılık eden (özellikle iş dünyasından) kişiler olduğundan eminim. Devam eden büyük ve kritik projelerimiz vardı.. Özellikle Akkuyu nükleer santrali ve Türk Akımı projesi, gerçekten de yabana atılabilecek projeler değil. Rusya’da olan yatırımlarımızı ve orada çalışan vatandaşlarımızı da unutmamak gerekiyor.
Sadece ekonomi çevreleri değil, Suriye’deki muhalif gruplar, PYD, Esed, ABD ve AB de bu zirveyi büyük bir dikkatle izleyenler arasında.. Çünkü bölgede Türkiye ve Rusya olmadan istikrar olamayacağı artık gün gibi açık.. Peki şu ana kadar anlaşamayan Rusya ile Türkiye şimdi nasıl anlaşacak ? Gayet basit… Rusya, 2015 Eylül’ünde Suriye’de dahil olduğu savaşta çok hırpalandı, çok kayıplar verdi.. Uluslararası kamuoyunda itibarı yerle bir oldu. Artık bu savaş sürdürülebilir olmaktan çıktı.. Türkiye, Rusya’ya, Suriye’den rezil olmadan çıkış imkanı sunuyor. Rusya, uzattığımız eli havada bırakmazsa, hem bölgedeki bataklıktan kolayca çıkar, hem de bölgeye kalıcı barışın gelmesi için uygun zemin oluşmasına kapı aralamış olur.
Yarın, yazıma kaldığım yerden devam edeceğim efendim.