Ne zaman ülkemiz aleyhinde bir gelişme olsa, hemen komplo teorileri üretir,olayın sorumluluğunu “dış güçler”e yükleyiveririz. Bazılarımız, suçu kendimizde aramayıp işin kolayına kaçtığımızı söyler, bazılarımız da “dış güçler” konusunda ısrarını sürdürür. Son zamanlarda yaşadığımız olaylara baktığımızda her iki görüşün de gerçeği yansıttığı ortaya çıkıyor.
Birkaç gün önce ABD Büyükelçisi John Bass, gazetecilerle yaptığı söyleşide, 15 Temmuz darbe girişiminden haberleri olmadığını söylüyor. Üstelik bazı yazarların ABD’yi suçlar ifadelerinden alındığını söylüyor. Sizce bu mümkün olabilir mi ? Ülkemizdeki en küçük terör saldırıları da dahil olmak üzere neredeyse tüm terör saldırılarını daha önceden bilen, sık sık vatandaşlarını Türkiye’ye gelmemeleri konusunda uyaran ABD’nin, NATO’ya üye bir ülkenin ordusunda, belki de yıllarca süren bir darbe hazırlığından haberi olmayacak öyle mi…
Büyük bir istibarat zaafiyeti yaşadıkları ortada.. Türkiye’nin hala eski Türkiye olduğunu, hala bu masallara inanacağımızı zannediyorlar. Gerçekte bu darbe girişiminde fena halde suçüstü yakalandılar. Darbenin başarılı olacağından çok emin olmalılar ki, kıvırtmak için bile olsa söyleyecek mantıklı bir söz bulamıyorlar. Üstelik Türk-Rus yakınlaşması hem AB’de hem de ABD’de aşırı derece rahatsızlık yaratıyor.. Çıkış yolu arıyorlar ama bulamıyorlar. Söyleşiye katılan gazetecilerin, “darbe gecesi, darbeye karşı olduğunuzu niçin 3 saat sonra yapabildiniz, niye hemen yapamadınız ?” diye neden sormadıklarını da anlayamıyorum. Röportajı okudum. Eğer sorsalardı cevabı olurdu.. Bu söyleşi bende, ABD’yi aklama çabası olduğu kanaatini uyandırdı.
Suriye’de yaşanan gelişmeler de işin tuzu biberi oluyor. Halep’te muhaliflerin ilerleyişi sürüyor. Yakın bir gelecekte Halep’in tamamının kontrolu muhaliflere geçecek gibi duruyor. Vize konusunda Cumhurbaşkanımızın açıklamaları da AB’de, özellikle de Almanya’da şok etkisi yarattı.. Amiyane tabirle “aşağı tükürsen sakal, yukarı tütkürsen bıyık” misali bir duruma düştüler.. O kadar şaşkın haldeler ki, mitinge katılanların sayısını yüz bin olarak açıklıyorlar..
Önceki yazımda, 7 Ağustos’ta düzenlenen muhteşem mitingin, ülkemiz için bir kilometre taşı, bir dönüm noktası olabileceğini söylemiştim. Yaşadığımız gelişmeler bu yönde.. Avrupa ve Amerika köşeye sıkışmış durumda… Türkiye ise yeni başlangıçlara yelken açmış gidiyor.
Bu aşamada çok dikkatli olmalıyız. İlerleyişimizi durdurmak için her şeyi yapabilirler. Dış düşmanlarımız var elbette.. Ama asıl korkmamız gereken, bizden görünen içimizdeki düşmanlar… Provokasyonlardan uzak durmalı, doğruluğundan emin olmadığımız haberlere itibar etmemeliyiz. Allah yolumuzu açık etsin…