Erkekler ve Duygular
Biz kadınlar duygularımız hakkında konuşmaya bayılırız; fakat erkeklerin çoğu duyguları hakkında konuşmayı sevmezler. Hanımlar! Eşinizin sizinle duyguları hakkında uzun uzun konuşmasını beklemeyin. Duygulan hakkında konuşmaması, duygusuz olduğunu veya sizi sevmediği için problemleri mühimsemediğini göstermez. “Erkek acı çeker, kadının ruhu duymaz.” sözü pek çok erkek için geçerlidir. Duyguları hakkında konuşmak erkeklerin çoğunda kontrolü kaybedeceği ve zayıf görüneceği düşüncesi uyandırır. Bu yüzden kaçınırlar.
Tabii bu, duygularına dair hiç konuşmayacakları anlamına gelmez. Öncelikle onları bu konuda konuşmaya zorlamamalısınız. Siz havayı ayarlarsanız konuşması daha kolay olur. Erkekler duyguları hakkında konuşacakları zaman göz teması olduğunda rahat edemiyorlar. Göz teması kadınlarda, bakıp büyütme ve destek duygusu oluştururken, erkeklerde ise spot altına konuldukları hissini vererek; savunmaya geçip içlerine kapanmalarına sebep oluyor.
Bu yüzden filmlerdeki gibi masada karşılıklı oturup göz göze bakıp romantik konuşmalar yapmak herkes için mümkün olmayabilir. Böyle bir durumda erkek kendini sizin tarafınızdan göz hapsine alınmış gibi hissederse duygularını anlatamaz. Öyle bir ortamda eşiniz veya havadan sudan konuşacaıktır veya size bakmadan konuşmayı tercih edecektir fa’kat rahatsız olduğu için kendini tam olarak ifade edemeyecektir. Bu sebeple eşinizle kendi duygularınızdan konuşmak veya onun duygularını öğrenmek istiyorsanız yanına oturun. Arabada yan yana oturup yolculuk yaparken veya birlikte markete giderken veya yol boyu bir yürüy üş yaparken en romantik konuşmalarınızı yapma ihtimaliniz karşılıklı otururken yapacağınızdan kesinlikle daha fazladır.
Yapılan son araştırmalar, erkeklerin karmaşık duyguları kadınlardan yedi saate kadar daha uzun bir sürede işlemden geçirebildiklerini ortaya koyuyor. Bu yüzden aranızda problem olduğunda eşinize nasıl hissettiğini sormayın, henüz içine kapanıp duyguyu işlemden geçirmediği için onu kızdırabilirsiniz.
Erkekler kızdıkları zaman gidip bir şeyleri kırmak, yumruklamak, kadınlar ise kelimelerle can acıtmak isterler. Erkekler öfke duygularını abartırlar. Çünkü öfke en rahat gösterebildikleri duygudur. Fakat korku, kaygı ve üzüntülerini inkâr etmek temayülündedirler.
Erkek çocukları ergenlikle birlikte testosteron seviyeleri yükseldikçe, kız gibi olmamak için hislerini saklamaya başlıyorlar. Erkekler güçlü görünmek için kadınsı, gördükleri şeylerden uzak durmayı öğrenerek büyüyorlar. Bu yüzden de incindiklerinde, utandıklarında ve korktuklarında bunu ekseriyetle öfke olarak gösteriyorlar., Yani bir erkeğin öfkesi çoğu zaman gerçekten öfke değildir. Acısını, korkusunu, kaygısını, utancını veya suçluluk duygusunu gizlemek için paravandır. Çünkü en rahat gösterebildiği duygu öfkedir.
Hanımlar! Eşiniz size haksız yere öfkelendiğinde, hemı suçlu hem güçlü diye hemen sinirlenmeyin, onu suçlamaya ve tartışmaya girmeyin. Ona tavır almadan bekleyin. O önce kendi duygularım bir tahlil etsin. Sakinleştiğinde haksız olduğunu fark edip gönlünüzü alacaktır. Size haklı olarak kızmışsa hiç sesinizi çıkarmayın, özrünüzü dileyin. O zaman sakinleşip meseleyi uzatmayacaktır.
Erkek, eşine yakınlık duyduğunda sevgisini göstermek isterse ona dokunmak ve onunla birlikte olmak ister. Aranız bozuk olduğunda veya bir tartışmanın ardında veya siz üzgünken sizinle birlikte olmak isterse kendini düşündüğü için değil, size üzgün olduğunu anlatmak, konuşarak söyleyemediği duygularını, dokunarak anlatmak içindir. Erkekler ilgilenmek, sıcaklık, bağlılık, yakınlık gibi hislerini göstermek istediklerinde eşleri ile cinsî beraberlik yaşamak isterler.