Buerger hastalığı, farklı etnik kökenlerden birçok insanı etkileyebilmesinin yanı sıra daha çok 20 ile 50 yaşları arasında olup, tütün ürünleri kullanan insanlarda görülmektedir.
İlk Buerger hastalığı vakası 1908 yılında Buerger isimli birinde görülmüş ve hastalığa onun adı verilmiştir. Farklı etnik kökenlerden birçok insanı etkileyebilmesinin yanı sıra daha çok 20 ile 50 yaşları arasında olup, tütün ürünleri kullanan Asyalı ya da Orta Doğulu insanlarda görülmektedir.
BUERGER HASTALIĞI NEDİR?
Buerger hastalığının en karakteristik özelliği el ve ayaklardaki orta ve küçük boyuttaki kan damarlarında iltihap görülmesidir. Genellikle atardamarlarda ortaya çıkan bir durum olsa da bazen toplardamarları da etkileyebilmektedir. Kan damarının bir kısmı ya da bölümünün iltihaplanmasına vaskülit (damar iltihabı) denir. Bu durum kan damarlarının daralarak pıhtı ile tıkanmasına yol açar. Bu tıkanmadan dolayı kan akışının zarar görmesi ile el ve ayaklarda ağrı olur. Bu da uzuvlardaki dokuların zarar görmesi ya da ölmesi ile sonuçlanabilir.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
El, kol, bacak ve ayaklarda aralıklı olarak gelip giden bir ağrı hissedilmesi. Bu ağrı, uzuvlar herhangi bir iş için kullanıldığında artarak dinlenme durumunda yok olur. Bu durum aynı zamanda koladikasyon (topallama) olarak da bilinir.
Cildin hemen altındaki kan damarlarında oluşan bir pıhtı da toplardamar boyunca iltihaba yol açabilir.
Raynaud fenomeni olarak bilinen, soğuk havada el ve ayak parmaklarının soluk renk alması durumu.
El ve ayak parmaklarında açık ve ağrılı yaralar çıkması.
NEDENLERİ NELERDİR?
Buerger hastalığının sebebi her zaman belirlenemeyebilir. Fakat bazı insanların bu hastalığa genetik yatkınlık gösterdiklerinden dolayı etkilenebildiği bilinmektedir. Bu hastalıkta, atardamarlar şişer ve pıhtı oluşur, bu da normal kan akışını kısıtlar. Dokulara yeterince besin ve oksijen gitmediğinden dolayı dokular ölür.
Aşırı sigara kullanımı Buerger hastalığına yaklanma riskini artırmakla birlikte şu ana kadar bu hastalığa yakalanaların tamamının tütün ürünü kullanıcıları olduğu belirlenmiştir.
RİSK ALTINDAKİ İNSANLAR
Buerger hastalığı daha çok Güneybatı Asya, Hindistan, Orta Doğu ya da şark milletlerinde görülmektedir. Bangladeşli insanların çiğ tütünden ev yapımı sigara kullandıkları bilinmektedir, bu da onları bu hastalığa daha yatkın hale getirmektedir. Erkeklerde daha fazla görülmekle birlikte genellikle 19-55 yaşları arasında ortaya çıkmaktadır. Ayrıca sigara kullanan kadınların da bu hastalığa yakalanma riski oldukça artmaktadır. Sigara kullanan insan sayısı azaldıkça, Buerger hastalığına yakalanan insan sayısında da azalma görülmüştür.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Buerger hastalığının teşhisinden sonraki ilk adım sigarayı bırakmaktır. Sigara içmeye devam edilmesi şikayetlerin devam etmesi ve daha kötüye gitmesine sebep olarak hastalığın ilerlemesine yol açar. Eğer hasta sigarayı bırakırsa, hastalık pasif duruma geçer. Sigarayı bırakmanın yanı sıra sigara içilen alanlardan da uzak durarak pasif içiciliğinin önüne geçilmelidir.
İLAÇLAR
Buerger hastalığı sebebiyle el ve ayaklarda ortaya çıkan enfeksiyonlar bir an önce antibiyotikler ile tedavi edilmelidir. Cilt yaraları ve enfeksiyonları için kodein içeren NSAID grubu (steroid olmayan iltihap sökücü ilaçlar) ilaçlar kullanılır.
AMELİYAT
Atar damaları bütünüyle değiştirmek pek olası değildir. Bununla birlikte el ve ayak atardamarlarının tıkanıklığının açılması için kullanılan yeni teknikler gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Eğer kişi sigara içmeye devam ederse durum daha da kötüleşerek sadece bir uzvun alınması için yapılan ameliyat ile çözülebilecek hale gelebilir. Hasarın seviyesine göre kesilme işleminin sadece bir uzva mı yoksa tüm uzuvlara mı yapılacağına karar verilir. Bir diğer seçenek ise sempatektomi denilen operasyondur. Bu operasyonda acıyı azaltmak için sinirler ameliyatla kesilir.
DİĞER TEDAVİLER
Aşağıda hastalığın ilerlemesini durdurmak ve ağrıyı azaltmak için kendinizin uygulayabileceği yöntemler sıralanmıştır.
Şikayetler soğuk havada artmaktadır. Bu yüzden soğukta fazla durmamak ya da yeterince sıcak olabilecek şekilde giyinmek gerekir.
Yaralanmalara sebep olması açısından çıplak ayakla gezmekten sakının. Ayağınıza tam uyan ayakkabı seçin.
El ve ayaklardaki kan dolaşımın devam etmesi için hafif egzersizler yapın.
Hafif bir masaj ve sıcak tutma kan dolaşımına yardımcı olur.
Uzun süre aynı şekilde oturmaktan ya da ayakta durmaktan kaçının.
Vücut hareketlerini kısıtlayan dar kıyafetler giymekten kaçının.