Dr. Alp Okutucu, Ozon tedavilerinin kan kıvamının azalmasına, daha akışkan hale gelmesine ve aynı zamanda damardaki tıkaçların da erimesini sağlayarak damar tıkanıklıklarına iyi geldiğini belirtti.

Medikal Estetik Hekimi Dr. Alp Okutucu, “Eski tarihlerde Yunanca “Tanrının Nefesi” ismi verilen Ozon, üç oksijen atomundan oluşan kimyasal bir bileşiktir. (O3) Güneşten gelen zararlı ışınları emerek, yeryüzüne inmelerine engel olur ve canlıların yaşaması için şemsiye görevi yapar” dedi.

Medikal ozon ise, yüzde 5 ozon ve yüzde 95 oksijen karışımı olduğunu kaydeden Okutucu, “Ozon çok yüksek oksidasyon (yakma) gücüne sahiptir. Tıpta aktif oksijen veya süper oksijen olarak tanımlanır ve OZON kullanılarak yapılan iyileştirici tedavilere ozonterapi denmektedir” diye konuştu.

Ozon Terapinin, asla alternatif bir tedavi yöntemi olmadığını belirten Dr. Okutucu, doğru uygulandığında ise yan etkiden uzak, güvenilir ve doğal bir tedavi yöntemi olduğunu belirtti.

Okutucu, “Yine de; Glıkoz6 Fosfat Dehidrogenaz eksikliğinde (FAVİZİM),Aşırı alkol kullanımında, Hipertiroidi ve ileri derecede kansızlık ve kanama pıhtılaşma bozukluğu olanlarda, Kronik ve tekrarlayıcı Pankreas bezi iltihaplarında(Pankreatidler), Yeni gelişmiş kalp enfaktüsü ve beyin kanamalarında, Ozona karşı intolaransı (hassasiyet) olanlarda uygulanmaz. Ozon tedavisi ya da Almanların deyimiyle Kan Temizleme pek çok hastalıkta kullanılır” ifadelerini kullandı.

Ozon Terapi hangi hastalıklara iyi geliyor?

Dr. Okutucu, “Ozon Terapi, diabetik ve dolaşım bozukluğuna bağlı ayak ve bacak yaralarında, cilt enfeksiyon, alerji ve egzemalarda, yara izlerinde, damardaki tıkaçların erimesini sağlayarak damar tıkanıklıkları tedavisinde, Hepatit, AIDS, zona, uçuk ve tüm grip tedavilerinde, karaciğer hastalıklarında, Gastrit, Ülserin, Colit tedavilerinde, Kas hastalıklarında, travmalarda, eklem iltihapları, kireçlenmeler, yorgunluk ve çok yaygın rastlanan bir hastalık olan Fibromyalji’de, sinir sistemi hastalıklarında ve daha bir çok hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Yapılan son araştırmalarda, vücuttaki onkojenlerin yani tümör yapan genlerin; stres, kirlilik, radyasyon yanında oksijensizlik gibi faktörlerle uyarılarak kansere neden olabileceğini fakat ozonla tümör dokusunun beslenmesinin bozulduğunu ve tümör hücrelerinin azaldığı tespit edilmiştir” şeklinde konuştu.