Gündem 1 – Son Dakika Gündem Haberleri – Gundem1.com

Türkiye ve Dünyadan Son Dakika Haberleri

Sağlık

👩‍⚕️ Mikro TESE Ameliyatı Nedir?

Erkek kısırlığı, son yıllarda üzerinde sıkça durulan bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Kısırlığın sebepleri arasında azospermi, yani menide sperm hücresi bulunmaması, en yaygın sorunlardan biridir. Azospermi, erkeklerde doğuştan gelebileceği gibi bazı hastalıklar veya hormonal bozukluklar nedeniyle de gelişebilir. Bu sorunun tedavisinde kullanılan en etkin yöntemlerden biri mikro TESE ameliyatıdır. Mikro TESE (Mikroskopik Testiküler Sperm Ekstraksiyonu), cerrahi mikroskop yardımıyla testislerden sperm elde etme işlemidir. Şimdi bu yöntemi detaylıca inceleyelim.

Mikro TESE Nedir?

Mikro TESE, özellikle azospermi problemi yaşayan erkekler için uygulanan bir cerrahi işlemdir. Standart TESE işlemine kıyasla daha gelişmiş bir teknik olup, testis dokusu içerisindeki olgunlaşmış sperm hücrelerinin mikroskop altında bulunarak toplanmasını sağlar. Yani testislerden sperm üretimi var, ancak bu sperm kanallara geçemiyor ve meniye ulaşamıyorsa mikro TESE devreye girer.

Mikro TESE Nasıl Yapılır?

Bu ameliyat, cerrahi mikroskop kullanılarak yapılır. İşlem sırasında, testis dokusundan en küçük yapılar bile gözlemlenir ve sperm bulunabilecek sağlıklı dokular seçilerek, küçük biyopsiler alınır. Alınan bu dokular laboratuvarda incelenerek, sperm hücresi aranır. Eğer sperm bulunursa, tüp bebek (IVF) ya da mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemleriyle döllenme işlemi yapılır.

Mikro TESE Hangi Durumlarda Uygulanır?

Mikro TESE, menide hiç sperm bulunamayan ve bu nedenle doğal yollarla çocuk sahibi olamayan erkekler için bir umut ışığıdır. Genel olarak şu durumlarda uygulanır:

  1. Non-obstrüktif Azospermi: Bu türde testislerde sperm üretimi çok düşük düzeydedir ya da hiç yoktur. Üretim sorunu genellikle genetik ya da hormonal olabilir.
  2. Obstrüktif Azospermi: Sperm üretimi normaldir ancak sperm taşıyan kanallar tıkalıdır. Tıkanıklık nedeniyle menide sperm bulunmaz.
  3. Klinefelter Sendromu: Genetik bir bozukluk olan Klinefelter sendromunda, erkeklerde ekstra bir X kromozomu bulunur. Bu da sperm üretimini ciddi şekilde etkileyebilir. Mikro TESE bu hastalarda da uygulanabilir.

Mikro TESE’nin Başarı Oranı Nedir?

Başarı oranı, kişinin sperm üretim kapasitesine, yaşına ve sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Genel olarak, azospermili erkeklerde sperm bulunma oranı %30-70 arasında değişir. Özellikle non-obstrüktif azospermili hastalarda, bu oran daha düşüktür. Ancak bu tedaviyle elde edilen spermlerle yapılan tüp bebek veya mikroenjeksiyon işlemlerinde başarılı gebelik oranları oldukça yüksektir.

Başarıyı Etkileyen Faktörler

  • Yaş: Erkek yaşlandıkça sperm üretimi azalabilir.
  • Genetik Faktörler: Genetik bozukluklar, sperm üretimini olumsuz etkileyebilir.
  • Hormonal Durum: Düşük testosteron seviyeleri sperm üretimini zorlaştırabilir.

Mikro TESE Sonrası Süreç Nasıldır?

Ameliyat genel anestezi altında yapılır ve işlem genellikle 1-2 saat sürer. Mikro TESE sonrasında hastalar genellikle aynı gün evlerine dönebilirler. Ancak birkaç gün boyunca testis bölgesinde hafif ağrı, şişlik ve rahatsızlık hissedilebilir. Bu süreçte doktorun verdiği ilaçlar ve tavsiyeler doğrultusunda hareket etmek önemlidir.

Ameliyatın ardından alınan testis dokuları laboratuvarda incelenir. Eğer sperm bulunursa, bu spermler dondurularak saklanabilir ya da hemen tüp bebek tedavisi için kullanılabilir. Ancak her vakada sperm bulunamayabileceğini bilmek önemlidir. Bu nedenle, çiftlerin doktorlarıyla alternatif tedavi seçeneklerini de değerlendirmeleri gerekir.

Mikro TESE’nin Avantajları

  • Yüksek Hassasiyet: Mikroskop yardımıyla testis dokusu incelendiği için sperm bulma olasılığı daha yüksektir.
  • Daha Az Doku Hasarı: Standart TESE’ye göre daha küçük biyopsiler alındığı için testislere zarar verme riski daha düşüktür.
  • Diğer Tedavi Yöntemleriyle Kombinasyon: Mikro TESE, IVF ve ICSI gibi yardımcı üreme teknikleriyle birleştirildiğinde başarı oranı artar.

Gerçek Hayattan Bir Örnek

Ahmet ve Ayşe çifti, uzun yıllar doğal yollardan çocuk sahibi olamamışlardı. Ahmet’in yapılan testlerinde, azospermi olduğu ve menisinde hiç sperm bulunmadığı ortaya çıktı. Doktorları onlara mikro TESE ameliyatını önerdi. Ahmet, ameliyata girdi ve ameliyat sonrasında testislerinden canlı sperm hücreleri elde edildi. Bu spermlerle mikroenjeksiyon yöntemi kullanılarak döllenme gerçekleştirildi ve Ayşe, sağlıklı bir gebelik dönemi geçirerek bebeklerini kucaklarına aldılar.

Bu örnek, mikro TESE’nin kısırlık tedavisinde ne kadar umut verici bir yöntem olduğunu açıkça göstermektedir.

Mikro TESE ameliyatı, azospermi gibi erkek kısırlığının zorlu durumlarında çocuk sahibi olma şansı sunan ileri bir tekniktir. Her hastanın durumu farklı olduğundan, tedavi sürecinde uzman bir ürolog ve embriyolog ile birlikte çalışmak büyük önem taşır. Bu yöntemle elde edilen başarılar, birçok çiftin çocuk sahibi olma hayalini gerçeğe dönüştürmektedir.

Mikro TESE, modern tıbbın erkek kısırlığına karşı sunduğu en etkili çözümlerden biridir ve bu sayede pek çok aile mutlu bir sonuca ulaşmaktadır.