BÜYÜK PATLAMAYI GÖREBİLİR MİYİZ?
Ne kadar uzaklığa nüfuz edebilirsek edelim, “Büyük Patlama” mn kendisini göremeyiz. Son yıllarda belki de 17 milyar ışık yılı uzaklıktaki gökadalann görülmüş olduğu bildirilmiştir. (Bu da bize, evrenin en az 17 milyar yaşında olduğunu göstermektedir.) Ve bu türden gökadaların sayısı öyle çoktur ki, birbirinin üzerinde tabakalar biçiminde yayılmış gibi görünürler. Bu durum da şaşırtıcı değildir. Çünkü, 17 milyar yıl önce evren şimdiki durumundan çok daha küçük ve gökadalar birbirine çok yakın olmalıydılar.
Bu şekilde hiç değilse ışığı ile büyük patlamamn kendisini göremeyiz. Evrenin ilk zamanlannda uzay şimdiki gibi saydam değildi. Oluşan enerji sisiyle doluydu. Bu nedenle ne tarafa bakarsak bakalım olasılıkla içini göremeyeceğimiz sisli durumla karşılaşırız.
Oysa, bu durum yalmzca ışığı ilgilendirir. 1949 yılında, daha önce Büyük Patlama deyimini bulmuş olan gökbilimci Gamov çok hafif ve uzak yankılan olsa bile, büyük patlamayı algılayabileceğimizi öne sürdü. Kozmik patlamanın sonucu olarak, büyük patlamanın içine giremediğimiz sisinden bize mikrodalgalar ulaşıyor olmalıydı. Gamov bu mikrodalga ışınımı enerjisinin içeriğini tahmin etmeye bile çalıştı.
Dahası, teleskoplar daha daha uzakları görmemizi ve böylece geçmişe bakmamızı sağladıkça, onlar evrenin içine doğru zamanla geriye dönen ve daralan birtakım sarmal hatları izlememizi sağlamaya eğilim gösterirler. Hangi yöne dönersek dönelim, bu sarmal ipuçları bizi büyük patlamanın merkezine doğru yönlendirir. Bu nedenle Gamov, bu tür mikrodalgaların uzayın her bölümünden eşit olarak, aym enerjiyle ve aynı özellikleri taşıyarak geldiklerini öngörmüştü.
1964 yılında Alman-Amerikalı fizikçi Arno Allan Penzias (1933 ) ile Amerikalı fizikçi Robert Woodrow Wilson (1936) bu düzenli mikrodalga zeminini aynen Gamov’un öngörmüş olduğu enerji düzeyi ile saptadılar. Bu olay, büyük patlamanın aynen gerçekleşmiş olduğuna en sağlam kamt olarak düşünüldü.
Gökbilimciler şu anda büyük patlamanın ilk amnda ne gibi olaylar yaşandığını ortaya koyabilmek üzere çalışıyorlar. Bilim adamları zamanla geriye dönüp bakmayı, evreni oluşturan gökcisimlerinin bir araya gelip birbirleriyle çarpışmasını, sözgelişi tersine oynatılan bir film gibi görebilmeyi düşünüyorlar. Sonuç aynen güneş sistemini oluşturan maddelerin bir araya gelip de güneşi ve gezegenlerim oluşturmasına benzemelidir. Bu arada sıcaklık yükselecek, yeryüzünün sıcak merkezini ve daha da sıcak olan güneşin merkezini oluşturacaktı. Eğer bizler zaman içinde geriye dönüp bakarsak, evrenin tüm maddeleri bir araya gelecek, bunlar da evrenin çok daha sıcak olan merkezini meydana getirecekti. Başka bir deyişle, başlangıçta evren minik ve inanılmaz derecede sıcaktı. Ve o andan beri soğumaktaydı.
Bilim adamları inamlmaz derecede yüksek sıcaklıkların bulunuşunu benimseyerek büyük patlamadan somaki zamanın minik kesirlerinde meydana gelen olaylan zihinlerinde tartıp birtakım senaryoları oluşturuyorlar. Onları en çok meraklandıran şey, patlamadan somaki ilk milyonda, milyarda ve hatta trilyon da bir saniyelik zaman dilimi içinde neler olduğudur. Büyük pal lama konusunda bilim adamlarının şu anda oluşturabildiklı ıi ı naryolar bunlardır. Ve bizler de onları bu düşüncelerinde ıhsu 1 leyecek daha temel kanıtların bulunmasını beklemek duruıuım dayız.